Mercado Design Days Spotlight: Studio Nesne ve Argentum’un Dönüşen Yüzeyleri

Studio Nesne, formla düşünmeyi, üretim sürecini ise bir arayışa dönüştürmeyi tercih eden bir tasarım pratiği. Endüstriyel tasarımcılar Eliz Ezer ve Pamir Ceyhan’ın kurduğu stüdyo, belli bir ürün grubuna değil, hareket fikrine odaklanıyor. Akış, donma, erime gibi fiziksel geçişlerden beslenen yüzük serileri ARGENTUM sadece bir takı değil; zamanla dönüşen, iz bırakan bir yüzey öneriyor. MDD kapsamında yer alan bu koleksiyonla hem yapay zekâyı hem de zanaati aynı anda düşünen ikiliyle üretimin doğasını, sürecin kendisini ve malzemenin sesini konuştuk.

Fotoğraflar: Emirkan Cörüt

Mercado Design Days’te sergilediğiniz tasarımın hikayesi nedir?

Eliz & Pamir: Argentum, Studio Nesne’nin modern ve zamansız formlarıyla tasarlanan bir yüzük serisi. Her parça, gümüşün üretim sürecindeki ham, doğal halleri; akışkanlık, donma, erime gibi fiziksel dönüşümleri ve yüzeyindeki zamanla oluşan dokuları sade ve doğrudan formlar aracılığıyla yansıtır. Latince’de “gümüş” anlamına gelen Argentum, metalin kararmasıyla birlikte yaşayan, dönüşen ve iz bırakan doğasını nesneleştirir. MDD’deki sunumu ise, yüzeydeki gerilimleri ön plana çıkararak koleksiyona hem görsel hem dokunsal derinlik kazandırır ve sıradan bir aksesuardan öteye taşır.

Sizin için MDD nasıl bir deneyimdi?

Eliz & Pamir: MDD bizim için gerçekten çok ilham vericiydi. Ülkemizdeki sergi algısı genellikle sadece sanat odaklı oluyor, ama burada ürün tasarımı ile sanatın iç içe geçtiği bir kurgu görmek bizi çok mutlu etti. Tasarımın sadece estetik değil, aynı zamanda bir anlatım dili ve deneyim olduğunu bir kez daha hissettik. Böyle özel bir projede yer almak, bu sürecin bir parçası olmak bizim için büyük bir mutluluktu.

Fotoğraf: Emirkan Cörüt

Tasarımınız yaşayacağı yeri kendisi seçse nerede yaşamak isterdi?

Eliz & Pamir: Argentum’un bir bütün olarak Japonya’yı seçtiğini düşünüyoruz. Nedeni ise Japon tasarım anlayışı, materyale derin bir saygı ve bağlılıkla şekillenir. Doğal malzemelerin özünü koruyarak, onların dokusunu, zamanla aldığı karakteri ve kusurlarını kucaklar. Biz de bu koleksiyonda tam olarak bu felsefeyi benimsemeye çalıştık.