Dubai'de yer alan The Museum of the Future, mimar ve araştırmacı Barry Wark tarafından kumdan yapılan altı metre uzunluğundaki 3D baskılı duvarı Nadarra'ya ev sahipliği yapıyor. Şimdiye kadar üretilmiş en karmaşık 3D baskılı duvarı tasarlayan Wark, halihazırda otomobil üretiminde kullanılan kum baskı teknolojisinin inşaat sektörü için de oyunun kurallarını değiştirebileceğine inanıyor.
Nàdarra, mimari bir yüzeyin tasarımında tüm maddelerin birbirine bağlılığını göz önünde bulundurarak, mimari ve ekoloji etrafında gelişen konuşmalara şekil veriyor. Bunu, döngüsel malzemeler ve üç boyutlu baskı teknolojisi kullanarak; bitki örtüsünün büyümesinin ve tüm binalarda ayrışmanın kaçınılmazlığını kutlayarak ve giderek sentetikleşen dünyamızın bir yansıması olarak aynı anda hem doğal hem de yapay olan belirsiz formlar yaratarak yapıyor.
Yapılı çevrede malzemelerin ve yaşam döngülerinin önemiyle ilgilenen projede, gelişmiş 3 boyutlu baskı kum teknolojisi kullanılarak parçalar üretilebiliyor, monte edilebiliyor ve kullanıldıktan sonra 8 defaya kadar geri dönüştürülebiliyor. Nàdarra, karmaşık kalıp yapımına gerek kalmadan neredeyse sınırsız geometrik olasılıklar yaratmak için 3d baskı yeteneğinden yararlanıyor. Bu sayede, parçaların üretimi sırasında kullanılan malzemenin ötesinde herhangi bir malzeme israf edilmediğinden, çevresel açıdan daha fazla fayda sağlamaktadır.
"Yük taşıma kabiliyeti ve potansiyel dayanıklılığı nedeniyle bu teknolojiyi kullanarak iç mekanlar, cepheler ve hatta yapısal elemanlar yaratabileceğimizi öngörüyorum."
Duvar, bir dizi 3D baskılı "yapboz panel"den bir araya getirildi. Bunlar, basılı parçacıkların ince katmanlarına sıvı bir bağlayıcı madde eklenmesini içeren bir süreç olan binder-jet baskı kullanılarak üretildi. Wark, bu 3D baskı biçiminin Orta Doğu'daki gibi çöl ülkelerinde en büyük potansiyeli sunduğuna inanıyor. Wark'a göre duvar, yapısal bütünlüğünden ödün vermeden sekiz defaya kadar taşlanıp yeniden basılabiliyor
