top of page
Tuna Mert

Studio Drift Tasarımı 4 Mekansal Kinetik Yerleştirme


IN 20 STEPS Mekansal Kinetik Yerleştirmesi

Doğa, teknoloji ve insan arasındaki mevcut ve yeni ilişkilerle oynayarak mekana özel enstalasyonlar ve etkileşimli heykeller tasarlayan Hollandalı tasarım stüdyosu Studio Drift, 64 kişiden oluşan büyük bir tasarım ve sanat ekibi. İleri teknoloji ve ince işçiliği bir arada kullandıkları çalışmaları, ilk bakışta tanıdık görsellere atıfta bulunur gibi görünen ancak detaya inildiğinde referansları sorgulayan geniş araştırma ürünleridir. Her yeni çalışma, bir gelecek tahmini yapmaya çalışır. Araştırma, Drift’in çalışma sürecinin en önemli parçasını oluşturur ve sık sık bilim insanları, üniversiteler, yazılımcılar ve mühendislerle işbirliği yaparlar. Başta Victoria & Albert Museum, The Rijkmuseum, The Stedelijk Museum, the San Francisco MoMA olmak üzere dünya çapında önde gelen birçok müze ve enstitüde sergilenen işlerinden sıra dışı 4 projesini Mercado ekibi derledi.


Studio Drift kurucuları sanatçı ve tasarımcı Lonneke Gordijn and Ralph Nauta
 


SHYLIGHT


Bazı çiçekler kaynaklarını korumak için geceleri kapanır. Bu son derece gelişmiş doğal mekanizmaya “nyctinasty” adı veriliyor. Bu özel hareketi yansıtan büyüleyici bir kareografiye sahip Shylight, güneş parladığında veya müzik çaldığında kapanır pozisyonundan çıkarak havada süzülen ve dans eden bir dizi hareketli ışıktan oluşuyor. Dutch Design Week 2015’te tasarım dünyasıyla buluşan çalışma, Amsterdam Rijksmuseum’daki yenilenmiş Philips Wing’de kalıcı bir kurulum olması için geliştirildi ve teknolojisiyle birlikte yapımı beş yıl sürdü. Tüm görkemli güzelliği ile çiçek açmaya daha sonra kapanıp yukarı çekilmeye dayanan kinetik heykel, cansız bir nesne üzerinden yaşamı araştırıyor.


Shylight hareket prensibini
Shylight hareket prensibini, çiçeklerin nyctinasty hareketinden alıyor.

 

IN 20 STEPS


Studio Drift, 2015 Venedik Sanat Bienali için kanatı andıran ince cam çubuklardan oluşan mekânsal kinetik yerleştirmesi In 20 Steps’i tasarladı. Cam işçiliğiyle meşhur Murano adasındaki eski bir cam yapım atölyesi içerisine kurulan enstalasyon, aslında Venedik Sanat Bienali kapsamındaki geniş bir cam sanat eserleri sergisinin bir parçası olarak kurgulandı. Kırk adet hassas cam silindir çiftlerinin pirinç uçlarla birleşmesi ve tavandan asılmasıyla oluşan çalışma, özel sistemi sayesinde hareket edebilen kinetik bir heykel. Silindirlerin yukarı ve aşağı hareketini sağlayan elektronik bir sisteme bağlı olan eser, hareket halindeyken yavaşça çırpılan kanatları andırıyor. Farklı zamanlarda bir uyum içerisinde hareket eden parçalar, görsel bir şölen sunuyor. Yerçekimi gücüne ve fiziksel zorluklarına rağmen insanoğlunun uçabilme arzusuna bir övgü niteliğinde. Enstalasyonun hareketleri, soyut bir şekilde uçmanın tüm farklı adımlarını simgeliyor.




 


FRAGILE FUTURE


Doğa ve teknolojiyi hassas bir dengede birleştiren modüler bir sisteme sahip olan bir dizi enstalasyon serisinden oluşan Fragile Future, karahindibanın kırılgan görünümünden ilham alan bir dizi ışık heykelini içeriyor. Gerçek karahindiba tohumlarının, küçük LED ışıklara elle yapıştırılmasıyla oluşan çalışma, geçici ve ömrü kısa olan karahindibalarını ölümsüzleştiriyor. Çocukluk ritüellerini ve geçmiş zaman anılarını hatırlatan karahindibalar, bu çalışma ile kendi yaşamlarını korurken bir yandan da tohumların yayılmasını engelleyerek yaşamın yenilenmesini engelliyor. Yapıtın nazik ve şiirsel görüntüsünün altında insani süreksizliğimizin rahatsız edici duygusu yatıyor. Hayatta kalmanın görünüşte zıt iki temel evrim kuralı, eleştirel ama ütopik bir biçimde sunuluyor. 2006’de Artprize ve 2008’de German Design Council “Geleceğin Aydınlatması” Ödülü’ de dahil olmak üzere uluslararası birçok ödül alan multidisipliner ışık heykeli, Studio Drift’in tasarım dünyasına kattığı özel vizyonun başarılı bir örneği.


 

EGO


Studio Drift’in Hollanda Ulusal Operası’nın L’Orfeo yapımı için 16 km ultra ince naylondan tasarladığı kinetik heykeli EGO, sıralamamızın aynı zamanda ekibin güncel son projesi. 2020 yılında hayata geçen enstalasyon, sahnede oyuncuların üzerinde asılı duruyor ve karakterlerin iç dünyasını temsil edecek şekilde hareket edip şekil değiştiriyor. Tüy kadar ince olan naylon ipliklerin sekiz köşeden çekilmesi sonucu enstalasyon bazen katı bazen de su kadar akıcı görünebiliyor. Studio Drift ekibi bu uzunlukta bir heykeli yaratmak için kendi dokuma tezgahını geliştirmek zorunda kalmış. Studio Drift’in de projeye dahil olmasıyla dans, müzik, ses, heykel ve teknolojinin bir arada kullanıldığı çok özel bir deneyim yaratan çalışma, bu sene sanat dünyasında ses getiren işlerin başında geliyor.


Ego, L’Orfeo 2020, Fotoğraf: Marco Borggreve
Ego, L’Orfeo 2020, Fotoğraf: Marco Borggreve
Ego, L’Orfeo 2020, Fotoğraf: Marco Borggreve

BASILI EDİSYONLARI KEŞFEDİN

bottom of page