top of page

Jonathan Bocca | Tasarımcı & Küratör

ree

Toskana doğumlu tasarımcı Jonathan Bocca, doğduğu toprakların kağıt endüstrisi mirasını çağdaş bir tasarım diliyle yeniden yorumluyor. Bocca’nın pratiği, malzemelerin fiziksel ve duygusal direncini araştırıyor; endüstriyel kağıt atıklarını kendi geliştirdiği, hamur, kum ve doğal bağlayıcılardan oluşan kompozit bir malzemeyle heykelsi formlara dönüştürüyor. Ortaya çıkan bileşim, kırılganlıkla kalıcılığın buluştuğu, sürdürülebilirlik ve dayanıklılık kavramlarını aynı potada eriten bir sonuç sunuyor.


Bocca için tasarım, kavram ile zanaatin kesiştiği bir alan. Her bir parça, gelenekle dönüşüm arasında süren bir diyalog; kâğıdın geçici doğasının kalıcı ve şiirsel bir forma evrildiği bir süreç. Onun için üretim, deney kadar sabır ve sorumlulukla da ilgili. Malzemenin kendi mantığına duyulan saygının bir ifadesi.

Röportaj: Tuna Mert Topuz

ree

Jonathan Bocca kimdir? Kısaca kendinden bahsedebilir misin? 

Ben Jonathan Bocca, Lucca, Toskana’da üreten ve yaşayan bir tasarımcıyım. IED Firenze’de İç Mekân ve Mobilya Tasarımı eğitimi aldım, ardından Treviso’daki Fabrica Araştırma Merkezi’nde yeni malzeme dilleri üzerine çalışmaya başladım. Doğduğum şehir kâğıt endüstrisiyle derin bir bağa sahip ve bu miras pratiğimi şekillendirdi. Yerel fabrikalardan topladığım geri dönüştürülmüş kâğıt atıklarını, kırılganlık ve kalıcılık algılarını sorgulayan dayanıklı ve ifade gücü yüksek kompozitlere dönüştürüyorum. Üretimlerim tasarım, heykel ve zanaat arasındaki bir yerde konumlanıyor; atık malzemeyi kalıcı ve şiirsel bir forma dönüştürme fikriyle ilerliyor.


Tasarım felsefeni nasıl tanımlarsın?

Benim için felsefe basit: Malzemeler anlam taşır ve tasarım bu anlamı görünür kılmalı. Tasarımı, kavramla zanaati birleştiren; hem dokunsal hem de düşünsel bir biçim verme yöntemi olarak görüyorum. Atıkla çalışmak estetik bir tercih değil, bir zorunluluk. Tasarımın geleceğinin, kaynakları nasıl yeniden düşündüğümüze bağlı olduğuna inanıyorum, onları nasıl gizlediğimize değil. Her parçayı deneyle sorumluluk arasında bir denge olarak ele alıyorum. İşlerimin hem düşsel hem de ayakları yere basan, özenle, hassasiyetle ve malzemenin bütünlüğüne duyulan derin bir saygıyla üretilmiş hissettirmesini istiyorum. Benim için iyi tasarım yalnızca fiziksel olarak değil, duygusal olarak da kalıcı olandır.



Tasarımlarında sıklıkla geri dönüştürülmüş kâğıdı yapısal bir malzeme olarak kullanıyorsun. Bu malzeme seni nasıl cezbetti ve yaratım sürecinde ne gibi olanaklar ya da sınırlamalar getiriyor?

Geri dönüştürülmüş kâğıda yönelmemin nedeni, onun doğrudan geldiğim yerle kurduğu bağ. Endüstriyel üretimden geriye kalan artıkları, hamur hâline getirilmiş atıkları alıp güçlü, heykelsi ve kalıcı bir şeye dönüştürmek istedim. Kâğıt büyüleyici bir ikiliğe sahip: kırılgan ama aynı zamanda dönüşüm kapasitesi çok yüksek. Kendi sürecimi geliştirirken, onu neredeyse mimari davranışlar sergileyen dayanıklı ve organik bir kompozite dönüştürmenin yolunu buldum. Bu malzeme bana biçim üzerinde tam bir özgürlük verirken, yeniden kullanım ve dönüşüm hakkında güçlü bir mesaj da taşıyor. Elbette sınırlamaları, değişkenliği ve zaman alan bir üretim süreci var; ama bunlar güzelliğinin bir parçası. Dikkat, sabır ve malzemenin kendi mantığına duyulan saygı gerektiriyor.




"Kağıt büyüleyici bir ikiliğe sahip: kırılgan ama aynı zamanda dönüşüm kapasitesi çok yüksek. Kendi sürecimi geliştirirken, onu neredeyse mimari davranışlar sergileyen dayanıklı ve organik bir kompozite dönüştürmenin yolunu buldum."


ree

Bize biraz çalışmalarındaki üretim sürecinden bahsedebilir misin? 

Her şey yerel endüstrilerden kağıt atıkları toplamakla başlıyor. Bu atıkları parçalıyor, hamur haline getiriyor, kum ve doğal bağlayıcılarla karıştırarak şekillendirebileceğim, kalıplayabileceğim ya da katmanlayabileceğim bir bileşik oluşturuyorum. Her parça eskizlerle ya da modellerle başlasa da, asıl tasarım el ve malzeme arasındaki diyaloğun içinde gerçekleşiyor. Çoğu zaman bir ahşap ya da metal iskelet kuruyor, ardından kâğıt kompoziti bunun üzerine uyguluyorum. Kuruduktan sonra yüzeyi zımparalıyor, mühürlüyor ve bitiriyorum; bazen mermer ya da cam gibi diğer malzemelerle birleştiriyorum. Süreç yavaş ama bilinçli ilerliyor. Toplamadan kürlenmeye kadar her aşama, zanaatla malzeme araştırması arasındaki dengeyi bulmakla ilgili. Üretimi hem teknik bir süreç hem de anlatısal bir eylem olarak görüyorum.


Tasarımlarında kırılgan görünen malzemeleri sağlam yapılarla birleştiriyorsun. Kırılganlık ve dayanıklılık arasındaki bu gerilimi nasıl dengeliyorsun?

Bu gerilim, işlerimi tanımlayan temel unsur. Göze kırılgan görünen ama beklenmedik bir güç barındıran malzemeleri seviyorum. Yapısal olarak çoğu zaman ahşap ya da metalden gizli iskeletler kullanıyorum. Ancak en az fiziksel dayanıklılık kadar önemli olan bir de psikolojik dayanıklılık var: parçanın mütevazı bir malzeme üzerinden güç, direnç ve kalıcılık hissini iletebilmesi. Atıktan doğan bir nesnenin anıtsal bir etki yaratabilmesi fikri beni büyülüyor. Dayanıklılık benim için yalnızca fiziksel değil; insanların sahiplenmek, korumak ve aktarmak isteyeceği nesneler yaratmakla ilgili.




"En az fiziksel dayanıklılık kadar önemli olan bir de psikolojik dayanıklılık var: parçanın mütevazı bir malzeme üzerinden güç, direnç ve kalıcılık hissini iletebilmesi. Atıktan doğan bir nesnenin anıtsal bir etki yaratabilmesi fikri beni büyülüyor."




Tradizione gibi projelerinde kqğıt hamuru, ahşap ve mermer gibi her biri kendi sembolik ve tarihsel yükünü taşıyan malzemeleri bir araya getiriyorsun. Bu malzemeleri seçerken kavramsal mı yoksa pratik düşünceler mi ağır basıyor?

Tradizione projesinde kâğıt hamuru, ahşap ve Carrara mermerini bir araya getiriyorum; her biri kendi sembolik ve dokunsal ağırlığını taşıyor. Kavramsal olarak, tarih ve coğrafyayla konuşan malzemeleri seçiyorum. Carrara mermeri kalıcılığı ve geleneği temsil ediyor; kâğıt hamuru yenilenmeyi ve dönüşümü; ahşap ise zanaat ve yapısal desteği. Birlikte, İtalya’nın geçmişi ve geleceği üzerine bir hikâye anlatıyorlar. Pratik açıdan da birbirlerini tamamlıyorlar: ahşap yapısal bütünlük sağlıyor, mermer dayanıklılığı artırıyor, kâğıt kompozit ise doku ve kimlik kazandırıyor. Sürecimde kavramla pratiklik birbirinden ayrılamaz; fikir yön verir ama malzeme her zaman karşılık verir. Niyetle kısıt arasında süren bu konuşma, tasarımın gerçekten var olduğu yerdir.


Sadece tasarımcı değil, aynı zamanda küratörsün. Design in a Real World projesinde süreç odaklı üretimleri ele aldın. Başkalarının işlerini kürate etmek, kendi pratiğini nasıl etkiledi?

Kürasyon artık pratiğimin temel bir parçası hâline geldi. Design in a Real World’de diğer tasarımcıların süreç odaklı yaklaşımlarını inceledim ve bu deneyim, kendi üretimimi görme biçimimi kökten değiştirdi. Küratörlük bakışımı keskinleştiriyor; beni yalnızca nesne üretimi değil, bağlam, niyet ve anlatı üzerine düşünmeye zorluyor. Başkalarının malzeme ve süreçlere nasıl yaklaştığını görmek, tasarımın ne olabileceğine dair anlayışımı genişletiyor. Aynı zamanda sorumluluk duygumu da derinleştiriyor. Bir küratör olarak başkaları için platformlar kuruyorum; bir üretici olarak da bu diyaloğa katkı sağlıyorum. Her iki rol de birbirini besliyor; yaratıcı ekosistemin iki yüzü gibiler.


ree

İleriye baktığında, pratiğini beklenmedik yönlere taşıyabilecek yeni malzemeler, teknikler veya işbirlikleri var mı?

Malzeme araştırmalarımı daha da ileri taşımakla ilgileniyorum. Kâğıt hamurumu doğal lifler veya biyo reçinelerle birleştiren hibrit kompozitler üzerine çalışıyorum. Ayrıca 3D baskı ya da CNC kalıplar gibi dijital üretim tekniklerinin işimin geometrisini ve hassasiyetini nasıl genişletebileceğini keşfetmek istiyorum. Daha büyük ölçekli enstalasyonlar üzerinde de çalışmak, malzemelerimi mimarlık ya da peyzaj bağlamına taşımak ilgimi çekiyor. İşbirliği bu süreçte çok önemli zanaatkârlarla, bilim insanlarıyla ve diğer tasarımcılarla birlikte yeni düşünme biçimleri geliştirmek istiyorum. Nihayetinde beni yönlendiren şey merak. Her malzeme potansiyel taşır, her süreç bir hikâye anlatır. Amacım, geleneğin ve dönüşümün, zanaatin ve yeniliğin kesiştiği yerde keşfetmeye devam etmek.


ree

 
 

DERGİLERİ VE DAHA FAZLASINI KEŞFEDİN

Mercado Logo Siyah.png

HAFTALIK TAZE İLHAM BÜLTENİMİZE ULAŞIN

  • Instagram
  • Siyah LinkedIn Simge
  • Siyah Spotify Simgesi
  • Pinterest
  • YouTube

©2021 Mercado'da yayınlanan içeriklerin her hakkı saklıdır.

bottom of page