Arjantin doğumlu sanatçı, mimar ve biyoloji bilimcisi Tomás Saraceno’nun ARIA sergisi 1 Kasım'a kadar Floransa Palazzo Strozzi’de sergilenecek. Havada asılı fütüristik yaşam projeksiyonları ile tanınan olan vizyoner tasarımcının mimari, biyoloji, fizik, sosyoloji, malzeme bilimi, meteoroloji gibi farklı disiplinlerden araştırmaların birer ürünü olana çalışmaları, uluslararası sanat ve bilim camiasında ses getirmeye devam ediyor. Çalışmalarında sunduğu yeni bakış açılarıyla daha sürdürülebilir bir yaşamın yollarını araştıran sanatçı, MIT, Nanyang Teknoloji Üniversitesi, Imperial College London, Londra Doğal Tarih Müzesi gibi birçok uluslararası kuruluşla ortak çalışmalar yürütüyor. Venedik’teki son sanat bienalinde örümcek / ağ pavyonu ile sanat dünyasında gözleri tekrar üzerine çeken tasarımcının sıra dışı 3 projesini Mercado ekibi derledi.
On Space Time Foam / Uzay Zaman Köpüğü Üzerine
Saraceno ve Andrea Lissoni’nin küratörlüğünü yaptığı “On Space Time Foam”, 2013 yılında Milano HangarBicocca’da sergilendi. 400 metrekarelik kübik bir alanı kaplayan kurulum, yerden 24 metre yükseklikte asılı duran çok katmanlı yarı saydam PVC membranlarından oluşuyor. Sanat eserinin üç katına erişim izni olan ziyaretçiler, kendilerini havada mekânsal bir koordinasyon kaybının içerisinde buluyor.
Enstalasyon, insan varoluşunun temel bileşenlerini öne süren kuantum teorisine yönelik bir araştırma ürünü olarak düşünülebilir. Bilim insanları tarafından genellikle uzay ve zaman kavramlarını temsil etmek için kullanılan bir geometrik form olan küp, Saraceno’nun ziyaretçilerin hareketlerinin zaman değişkenini temsil ettiği çalışmasında üç boyutlu uzayı temsil ediyor ve böylelikle ziyaretçiler interaktif olarak dördüncü boyut kavramını somutlaştırıyor. Kurulum, içerdiği mimariyi değiştiren, algısal kesinlikleri ve insanlar ile görünür alan arasındaki ilişkileri sorgulayan bir çalışma. Her adım, her nefes tüm mekanı değiştiriyor. Bu aslında karşılıklı etkileşimlerin Dünya’yı ve evreni nasıl etkilediğinin de bir metaforu. Fizik, kimya, havacılık, malzeme bilimi, mimarlık gibi çok farklı disiplinleri içeren bu sıra dışı çalışma, Saraceno’nun sanata yaklaşımının tipik örneklerinden birisi.