top of page

Sıra Dışı 3 Tomás Saraceno Projesi


Tomás Saraceno, ‘ON AIR’, Palais de Tokyo, Paris, 2018

Arjantin doğumlu sanatçı, mimar ve biyoloji bilimcisi Tomás Saraceno’nun ARIA sergisi 1 Kasım'a kadar Floransa Palazzo Strozzi’de sergilenecek. Havada asılı fütüristik yaşam projeksiyonları ile tanınan olan vizyoner tasarımcının mimari, biyoloji, fizik, sosyoloji, malzeme bilimi, meteoroloji gibi farklı disiplinlerden araştırmaların birer ürünü olana çalışmaları, uluslararası sanat ve bilim camiasında ses getirmeye devam ediyor. Çalışmalarında sunduğu yeni bakış açılarıyla daha sürdürülebilir bir yaşamın yollarını araştıran sanatçı, MIT, Nanyang Teknoloji Üniversitesi, Imperial College London, Londra Doğal Tarih Müzesi gibi birçok uluslararası kuruluşla ortak çalışmalar yürütüyor. Venedik’teki son sanat bienalinde örümcek / ağ pavyonu ile sanat dünyasında gözleri tekrar üzerine çeken tasarımcının sıra dışı 3 projesini Mercado ekibi derledi.


ARIA, Floransa Palazzo Strozzi
 

On the Disappereance of Clouds, Milano

On Space Time Foam / Uzay Zaman Köpüğü Üzerine


Saraceno ve Andrea Lissoni’nin küratörlüğünü yaptığı “On Space Time Foam”, 2013 yılında Milano HangarBicocca’da sergilendi. 400 metrekarelik kübik bir alanı kaplayan kurulum, yerden 24 metre yükseklikte asılı duran çok katmanlı yarı saydam PVC membranlarından oluşuyor. Sanat eserinin üç katına erişim izni olan ziyaretçiler, kendilerini havada mekânsal bir koordinasyon kaybının içerisinde buluyor.


Enstalasyon, insan varoluşunun temel bileşenlerini öne süren kuantum teorisine yönelik bir araştırma ürünü olarak düşünülebilir. Bilim insanları tarafından genellikle uzay ve zaman kavramlarını temsil etmek için kullanılan bir geometrik form olan küp, Saraceno’nun ziyaretçilerin hareketlerinin zaman değişkenini temsil ettiği çalışmasında üç boyutlu uzayı temsil ediyor ve böylelikle ziyaretçiler interaktif olarak dördüncü boyut kavramını somutlaştırıyor. Kurulum, içerdiği mimariyi değiştiren, algısal kesinlikleri ve insanlar ile görünür alan arasındaki ilişkileri sorgulayan bir çalışma. Her adım, her nefes tüm mekanı değiştiriyor. Bu aslında karşılıklı etkileşimlerin Dünya’yı ve evreni nasıl etkilediğinin de bir metaforu. Fizik, kimya, havacılık, malzeme bilimi, mimarlık gibi çok farklı disiplinleri içeren bu sıra dışı çalışma, Saraceno’nun sanata yaklaşımının tipik örneklerinden birisi.


 

"Gezegendeki tüm insanların aynı anda çalabileceği bir enstrüman icat edelim, böylece bir tel çaldığınızda diğer tüm tellerde yankılansın. Bu hepimizi akort edecek. Tür olarak bir armoni üretebildiğimizde, belki bir başkası bizi duyacaktır. ”


Tomás Saraceno with Filipa Ramos. Where is Everybody? Domus, 29 October 2012.


 

Cloud Cities, Berlin

Cloud Cities/Bulut Şehirler


Saraceno’nun 2002 yılından beri yürüttüğü uzun soluklu sanatsal araştırma projesi olan Cloud Cities, bulutların içinde, özgünleştirici ve sürdürülebilir bina uygulamaları için yeni bir model olacak modüler, uluslar ötesi bir şehir yaratma amacını taşıyor.


Buckminster Fuller’in kubbeleri gibi radikal mimari fikirlerden ilham alan projenin 2011-2012 yıllarında Berlin Hamburger Bahnhof-Museum für Gegenwart’taki sergisi, yer, mekan, gelecek ve yer çekimi kavramlarına meydan okuyan, örümcek ağı benzeri sistemle birbirine bağlı ve asılı duran geometrik, şişirilmiş yapılardan oluşuyor. Bu şişirilmiş, kabarcık ve örümcek ağı benzeri bulut şehir yapılarının her biri, simetrik ip desenleriyle kaplı çeşitli yüksekliklerde hava asılı kalıyor. Biyosferi temsil eden bu yirmi balondan ikisi ziyaretçilerin erişimine açık. Saraceno bu etkileşim ile insanların hem hava hem de kara arasındaki etkileşimi anlamaya başlamasını istiyor. Görsel gücünü havadaki kabarcıklar ile onları tuzağa düşüren karanlık, distopik ağ arasındaki kutupluluktan alan enstalasyon, geometrik ve organik arasındaki ayrımı bulanıklaştırıyor.


 

On the Disappereance of Clouds, Biennale Arte 2019

On the Disappereance of Clouds / Bulutların Kaybolması Üzerine


Küresel ısınma ve sonuçları hakkında farkındalık yaratmak, atmosfer ve çevre ile sınırlardan ve fosil yakıtlardan arındırılmış etik bir işbirliği hayalini kuran bu çalışma, 58. Uluslarası Sanat Sergisi kapsamında Venezia La Biennale'de sergilendi. Hem suyun hem de havanın mimariye entegre olduğu eser, çevre sorunlarını bilimsel ve sanatsal yollarla araştıran çalışmanın bir ürünü.


Bulutların Kaybolması Üzerine, ayın çekim enerjisi ve küresel ısınma ile yükselen deniz seviyesi senaryosu için yapılmış. Köpük ve sabun kabarcıklarının Weaire-Phelan geometrisinden esinlenen küme benzeri yapılar, tüm gün deniz dalgalarının ritmiyle hareket eder ve temel bir kareografi yapıyor. Küresel ısınmayı duyulabilir hale getiren çalışma ile bozulan ekosistemlerin tetiklediği birçok acil yer değiştirme senaryosuna dikkat çekiliyor.


bottom of page