top of page

#OFFFTalks | Vincent Schwenk


Vincent Schwenk OFFF 24' sahnesinde

Renkli ve akışkan soyut formlarıyla öne çıkan 3D tasarımcı Vincent Schwenk ile Medya partneri olduğumuz OFFF Barcelona'da bir araya gelerek kısa bir sohbet gerçekleştirdik.

Röportaj: Yağız Genç


Renkler, desenler ve şekillerle oynarken yaratıcı sürecin nasıl işliyor? Bir sanat eseri yaratırken sık sık tekrarladığın bir ritüelin var mı?


Önce renklerle başlamak istiyorum. Garip ama genellikle tamamen siyah giyerim, hiç renkli kıyafetim yok. Fakat işim söz konusu olduğunda durum değişiyor. Mesela, siyah-beyaz bir render yapmak istediğimde genellikle "Hayır, bu bana çok sıkıcı geliyor" diyorum. Her nasılsa, renderlara renk katmak benim için gerçekten keyifli ve zevkli. Renkler görsel kontrast yaratmak ve bir hikaye anlatmak için harika, bir duygusu var. Eğer bir şey çok kırmızıysa, size her şeyin mavi ya da bej olmasından farklı bir şey anlatır.



Peki, renkler seni heyecanlandıran bir başlangıç noktası mı?


Bazen çıkış noktamın farklı kökenlerden geldiğini söyleyebilirim. Telefonumla fotoğraf çekmeyi çok seviyorum. Etrafta dolaşıyorum, bir şeyler görüyorum ve ilham alıyorum. Mesela, ne olduğunu bilmiyorum ama bu dokuyu seviyorum ve sonra fotoğraf çekiyorum. Bazen bir doku görsel bir hikayenin başlangıcı olabiliyor. Ya da bazen komik bir şey görüyorum. Birçok çöp torbası ve çöp eşyası fotoğrafladım; garip bir şekilde hoşuma gidiyor. Neden bilmiyorum ama güzel bir görselliği var. İçine bakabiliyorsunuz ve harika bir yapı. Genellikle bu görüntüler hikayenin başlangıcı oluyor. O zaman programın kendisi de biraz başlangıç noktası oluyor. Bir başlangıç fikrimiz var. Programa giriyorum ve sonra program ve ben biraz pinpon oynuyoruz. Teknik olarak mümkün olanın sınırlarını bulmaya çalışıyorum. Tüm bu girdilerin bir karışımı. Renkler çoğunlukla en sonunda ortaya çıkıyor. Yani her şey tamamsa, o zaman sadece renkleri ve malzemeleri koyuyorum. 


Akışkanlık kadar dokuların uyumu da çalışmalarınızda öne çıkan bir özellik. Dokuları eşleştirme becerini destekleyen herhangi bir geçmiş deneyimin var mı?


Sanırım arka plan fotoğrafçılıktan geliyor. Fotoğraf çekmeye başladığınızda bir nevi gözünüz gelişiyor. Biraz daha farklı görmeye başlıyorsunuz. Detayları fark etmeye başlıyorsunuz. Bu, tasarım eğitimi ile daha da gelişti. Bazı şeyleri farklı görüyorum ve onları hatırlayıp uygulayabiliyorum.



İlhamı en çok nerede arıyorsun, sanal dünyada mı yoksa gerçek dünyada mı?


Gerçek dünyada diyebilirim. Doğada, sokaklarda dolaşmak ve telefonla fotoğraf çekmek. Bazen açıkça dijital işler görüyorum ve oldukça ilham alıyorum ama bunu çok fazla yapmak istemiyorum. Diğer insanları kopyalamak istemiyorum. Bazen bir şey görürsünüz ve bir şekilde aklınızın bir köşesinde yer eder. Sonra kendi başınıza bir şey yaparsınız. Bilinçaltında bir başkasını kopyalarsınız. Muhtemelen herkes bunu yapıyor ama ben bu yüzden fotoğraf çekmekten keyif alıyorum. Ruh hali panoları yapmıyorum. Sadece telefonumla ve dışarıdayken ruh hali panoları yapıyorum. 



 

"Genel olarak hala bir sanatçının bir hikayede yapay zekadan daha iyi bir içsel ifadeye sahip olduğunu düşünüyorum ya da öyle olmasını umuyorum. Gelecekte en önemli çatışma kesinlikle bu olacak."


 




Sence gelecek yıllarda dijital sanat, CGI ve animasyon sektörünü hangi önemli trendler ve akımlar belirleyecek?


Bu çok zor bir soru. Mesela gelecek nasıl olabilir? Yapay zekanın mevcut gelişimiyle, herhangi bir şey tahmin etmek zor. Teknoloji o kadar hızlı ilerliyor ki yapay zekanın işlerimizi nasıl değiştireceğini bilmiyorum ama değiştireceğinden eminim. Eğer en iyi şekilde olursa, görsel fikirlerimi ifade etmek için kullanabileceğim bir araç olacak. En kötü durumda ise pek çok işi elimizden alacak gibi.


Ben aslında bu durumla ilgili hislerini merak ediyordum. Sadece gelecek tahmini değil.


Ben de gerçek bir insan olmanın daha önemli olacağını düşünüyorum. Yani bence iletişim kurmak için gerçek yüzünüzü ve gerçek mücadelelerinizi göstermek ve sadece deli gibi görüntü atan bir yapay zeka değil, gerçek bir insan olduğunuzu göstermek daha önemli olabilir.



bottom of page