Sabourin Costes | Tasarım Stüdyosu

Paola Sabourin and Zoé Costes, courtesy Edouard Auffray

Reçine, ışığı yakalama ve yeniden şekillendirme gücüyle, modern tasarım dünyasında giderek daha fazla yer edinen bir malzeme. Şeffaflık, yoğun renkler ve beklenmedik formlarla deney yapan Sabourin Costes, reçinenin sınırlarını zorlayarak zanaatkârlık ile inovasyonu bir araya getiriyor. 2019 yılında Paris'te Paola Sabourin ve Zoé Costes tarafından kurulan stüdyo, malzemeye duydukları merak ve deneysel yaklaşımlarıyla tasarım dünyasında kendine özgü bir dil oluşturuyor.

Her parça, geleneksel üretim kalıplarından sıyrılarak, malzemenin kendine has karakterini keşfetme sürecinin bir yansıması. Renklerin titreşimi, formların akışkanlığı ve yüzeylerin ışıkla kurduğu ilişki, Sabourin Costes’in işlerinde bir araya gelerek duyusal bir deneyime dönüşüyor. Tasarım ikilisiyle üretim pratiği, malzemenin sınırları ve reçinenin geleceği üzerine konuştuk.

Röportaj: Onur Çoban

Paola & Zoé kimdir? Kısaca kendinizden bahsedebilir misiniz?

İkimiz de Fransa'da doğup büyüdük ve birkaç yıl boyunca farklı şehirlerde uygulamalı sanat ve endüstriyel tasarım eğitimi aldık. Daha sonra Hollanda'da tanıştık ve Eindhoven Tasarım Akademisi'nde eğitimimizi tamamladık. Bir gün kendi stüdyomuzu kuracağımıza dair kendimize söz verdikten sonra bireysel kariyerlerimize devam ettik. Paola Rotterdam'da çalıştı ve Petit H veya Ligne Roset gibi editörler için parçalar tasarladı, Zoé ise Şangay'daki Neri & Hu mimarlık firmasında çalışmaya başladı ve burada konaklama projeleri için mobilyalar tasarladı. Sabourin Costes'u 2019'da Paris'te tekrar bir araya geldiğimizde kurduk.

Boudins Table, courtesy Mathijs Labadie & Boudins Vase, courtesy Sabourin Costes

Her bir parçanın hem zamansız hem de yenilikçi hissettirmesini sağlamak için malzemelere ve bağlama karşı keskin bir hassasiyetle tasarlıyoruz. Merak uyandıran, etkileşimi teşvik eden ve zamana meydan okuyan nesneler ve ortamlar yaratmaya çalışıyoruz.

Malzeme araştırması yaparken veya yeni projelerinizde malzeme seçerken hangi faktörleri göz önünde bulundurursunuz? Bize biraz çalışmalarınızdaki malzeme seçimlerinden bahsedebilir misiniz?  

Maddesellik pratiğimizin merkezinde yer alıyor. Aslında, projelerimiz genellikle malzemenin izole bir gözlemiyle başlar: büyüleyici yansıtıcılık, büyüleyici dokular veya canlı renkler kesinlikle en sevdiğimiz oyun alanı. Örneğin, Tribune raflarımız ahşaptan yapıldı ancak çok parlak bir cilaya sahip, bu da üzerine koyduğunuz nesneleri yansıtır ve vurgularken, canlı renkleri ve radikal bir şekilde basit şekilleri, küçük mimariler gibi bir duvarda kendi başlarına yaşamalarına izin verir. Aynı özelliği, kavisli yüzleriyle bulunduğu ortamda ilgi çekici yansımalar yaratan LT-01 masamızın cilalı paslanmaz çeliğinde de bulduk.

Ziggy Rug, courtesy of Sabourin Costes

---

"Bir ikili olarak iş birliğimiz sürekli diyaloğa dayanıyor. Birbirimizin bakış açılarına meydan okuyarak her tasarımın tam potansiyeline ulaşmasını ve her ikimizin de kişiliğini yansıtmasını sağlıyoruz. Her birimiz farklı duyarlılıklar getiriyoruz, ancak ortak vizyonumuz güçlü bir sinerji yaratıyor."

---

Bize biraz tasarım ve üretim sürecinizi anlatabilir misiniz? Paola & Zoé olarak birlikte yaratma süreci nasıl işliyor? Farklı bakış açıları ve beceriler bir araya geldiğinde ortaya çıkan sinerji hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Sürecimiz akıcı ve sezgisel, analog ve dijital yöntemler arasında gidip geliyor. Bir projenin dokunsal özünü yakalamak için el eskizleri ve malzeme örnekleriyle başlıyoruz. Dijital araçlar fikirlerimizi rafine etmemize, yapıları test etmemize ve konseptleri görselleştirmemize olanak tanıyor.

Tasarım süreci ve çıkan ürün bazında bugüne kadar sizi en çok heyecanlandıran çalışmanız hangisiydi?  

Her projenin kendine özgü bir yolculuğu var, ancak bazıları yaratıcı sürecimize meydan okumalarıyla öne çıkıyor. Örneğin Boudins koleksiyonumuz reçinenin geriliminin bir keşfiydi. Kağıt üzerinde birkaç parça çizdikten sonra, atölyede günlerce (ve gecelerce...) malzemeyi deneyerek, sınırlarını test ederek, aradığımız şekil ve hacimleri elde etmenin yeni yollarını bularak geçirdik. İşin uygulamalı kısmı, geliştirmeyi özellikle heyecan verici hale getirdi. Hayata geçtiğini ve insanlarda yankı uyandırdığını görmek inanılmaz derecede ödüllendiriciydi. 

Process of Boudins, courtesy Sabourin Costes

Bize biraz çalışmalarınızın arkasındaki ilham kaynaklarından bahsedebilir misiniz? Bu alanda ya da farklı disiplinlerde çalışmalarını merakla takip ettiğiniz isimler kimler?  

İlham, mimariden gündelik nesnelere kadar çok sayıda kaynaktan geliyor. Jean Prouvé ve Eileen Gray gibi tasarımcıların eserleri, radikal ama rafine yaklaşımları nedeniyle bizi büyülüyor. Tarihsel olarak, Bauhaus hareketine ve Charlotte Perriand ve Carlo Scarpa gibi isimlerin çalışmalarına da malzeme hassasiyetleri ve yapısal ustalıkları nedeniyle ilgi duyuyoruz.

Çağdaş tasarımda, Formafantasma ve Muller Van Severen gibi geleneklere meydan okuyan ve malzeme deneylerini benimseyen stüdyoları ve yaratıcıları takip ediyoruz. Isamu Noguchi'nin heykelsi çalışmaları da biçim ve mekâna yaklaşımımıza ilham veriyor.

Sea Sea Table, courtesy Sabourin Costes

Boudins Stool, courtesy Jean Baptiste Thiriet & Virage Benches, courtesy Raphael Dautigny

Gelecek için heyecanlı mısınız? Planlarınızda neler var? 

Uygulamamızı geliştirmeye devam ederken ve en sevdiğimiz malzemelerin yanı sıra yenilerini de keşfetmeye devam ederken gelecek bizi heyecanlandırıyor. Stüdyomuzun erişim alanını genişletmek için çalışıyor, değerlerimizi paylaşan zanaatkârlar ve markalarla işbirliği yapıyoruz. İster mobilya, ister iç mekan, ister deneysel projeler olsun, hedefimiz aynı: zaman ve mekan boyunca yankılanan anlamlı, düşünceli tasarımlar yaratmak.