Mermeri odağına alan tasarımlarıyla öne çıkan Studio Mohs'un kurucusu mimar Zeynep Saz ile markası üzerine kısa bir sohbet gerçekleştirdik.
Markanın hikayesi nedir?
Studio Mohs mekanlarda farklı tasarım deneyimlerini araştırma amacıyla temelleri 2020 yılında atılıp 2021 mart ayında faaliyete geçti. Aile mesleğimiz olan mermer ve doğal taş ocakçılığı ve üretimi hep hayatımdaydı. Mimarlık eğitimi alıp tasarımı da hayatımın bir parçası yapınca bu iki mesleği harmanlayıp odak malzemenin mermer olduğu bir tasarım stüdyosu kurmaya karar verdim. Pandemi döneminde evde olduğumuz süre boyunca da uzun zamandır yapmak istediğim bu işin tohumlarını atmaya, ürünleri tasarlamaya ve markanın kimliğini oluşturmaya giriştim. Alanya’daki mermer fabrikasında kullanılmayan artık mermer parçalarından heykelsi ve tamamen mermerden oluşan sehpalarla malzemenin sınırlarını keşfetmeye başladım. Keşif hala bitmiş değil, daha iyi nasıl oluru bulmak için üretimde ve tasarım stüdyomuzda sürekli bir araştırma içindeyiz.
Markanızın tasarım dilinden bahsedebilir misiniz?
İlk aşina olduğum malzemenin mermer olması beni çok mutlu etmiştir. Milyonlarca yılda oluşan ve yaşam alanlarını güzelleştiren en eski malzemelerden biri mermer. Bu malzemeyi çoğunlukla klasik ve ağır tasarımlarda görüyoruz. Beni amacım mermerin yarattığı o ağır lüks ve klasikleşmiş algıyı modern çizgilerle ve geometrik formlarla kıracak bir tasarım dili oluşturarak mekanlarda minimal bir estetik yaratmak oldu. Özellikle Bauhaus ekolü ve modern mimari akımlardan çok etkileniyorum. Bu eski malzeme ile çağdaş yaklaşımları bir arada deneyimlemek çok keyifli. Tasvirlerimiz, görsellerimiz ve markamızın dili sürrealizm ve fütürizm akımlarından da oldukça ilham alıyor, ürünlerimizi kendi hayali mekanlarımızda canlandırıyoruz zaman zaman. Bu eski malzeme, etkilendiğimiz fikirler ve sade bir estetik yaratma isteğini bir araya getirdiğimizde de ortaya mobilya ve heykel karışımı ürünler çıkıyor.
Studio Mohs’un gelecek planlarında neler var?
Tasarımcıların bir arada olduğu ve ortak bir konuda beyin fırtınası yaptığı kolektif çalışma ortamlarında yer almayı çok seviyorum. Hayallerimden biri Studio Mohs’u birçok tasarımcının kendi ürünleriyle öne çıkabildiği, kendini ifade edip hikayesini anlatabildiği bir tasarım stüdyosu haline getirmek. Hem yeni ürünlerin tasarlandığı hem fikirlerin tartışıldığı bir mekân yaratıp genç tasarımcılara hayal ettiklerini üretebilme şansı vermek. Bir diğer hayalim de New York ya da Milano’daki galerilerde ürünlerimizi bulundurmak hatta belki kendi galerimizi açmak.
