Animasyon ve hareketli grafik tasarım alanında üretimler gerçekleştiren dijital tasarımcı ve sanat yönetmeni Kutay Can Doğan ile çalışmaları ve kripto sanat üzerine sohbet ettik.
Kutay Can Doğan kimdir, biraz kendinden bahseder misin?
Profesyonel olarak 15 yıldan fazla bir süredir animation and motion design alanında Sanat Yönetmeni ve Konsept Artist olarak çalışıyorum. Video klipler, kısa filmler ve reklam filmleri gibi farklı alanlarda çalışmalarım bulunuyor. Son beş yıldır Berlin’de yaşıyorum ve burada yaşayan bir sanatçı olarak şehrin dokusundan, insanlarından, yaşam tarzlarından ve punk kültüründen esinleniyorum. Şehrin kurgusal dünyasını ve içindeki karakterleri old school ve cyberpunk ögelerle işlenmiş distopik bir evren çerçevesinde resmederek kendi kişisel çalışmalarımı sürdürüyorum.
Hacettepe Güzel Sanatlar fakültesi yıllarımdan beri bir eskiz defteri tutkunu olarak sürekli çiziyor, boyuyor ve yarattığım görsel evreni genişletmeye devam ediyorum. Bu defterler benim bir nevi yaratıcı kütüphanem. Sıklıkla orayı ziyaret eder, yeni karakterler ve mekanlar çıkarıp onlara yeni çalışmalarımda yeni roller veririm.
Eserlerinde kullandığın renk paletleri oldukça dikkat çekici. Tercih ettiğin renk paleti, anlatmak istediğin hikâyeye nasıl bir katkı sağlıyor?
Çalışmalarımda kullandığım renk paleti zamanla kendi kendine ortaya çıktı diyebilirim. Uzun süren denemeler sonunda kendimi sürekli benzer bir palet etrafında gezinirken buldum ve bunlar çalışmalarımın kimliğinde önemli bir yer tuttu. Renkleri kullanma biçimim aslında yansıtmak istediğim vandal atmosferi desteklemesi için bana çok olanak veriyor. Neon ve parlak renklerin dağılımı da cyberpunk dünyanın hem karanlık hem de canlı tarafını destekliyor.
Dijital tasarımcı olarak NFT dünyasına ilk ne zaman adım attın?
Dijital dünyada NFT’den çok daha önce de çalışmalarımla yer almaktaydım. Covid-19 salgınının ilk yılı içerisinde çevremdeki sanatçı arkadaşlarımdan NFT ve kripto sanat kelimelerini sıkça işitmeye başlamıştım, fakat aktif olarak rol almam çok kısa bir zaman öncesine dayanıyor. 2021 yılının sonunda, Londra merkezli bir oyun platformu şirketinin play to earn tabanlı projesinin PFP ayağında sanatçı olarak çalıştım. Bununla birlikte eş zamanlı olarak kendi kişisel çalışmalarımı da NFT’ye dönüştürmeye başladım. Başarılı bir projeyle beraber birçok detayına aşina olduğum bu dünyaya sonrasında hızlıca daldım.
Şu ana kadar Trendyol, Volkswagen, Samsung ve Vodafone gibi birçok küresel şirket ile işbirliği yaptın. Bu şirketler ile işbirliğin sonucunda tasarım süreci ve çıkan ürün bazında seni en çok heyecanlandıran çalışma ne oldu?
Çalıştığım birçok marka oldu, fakat aralarından beni en çok heyecanlandıran 2022 yılının başında Amerikalı dj ve müzisyen NGHTMRE’in son albümündeki çıkış parçasına yaptığımız animasyon video oldu. Tamamen kendi tarzımı kullanarak görselleştirdiğim klip bana çok keyif verdi. Bir arkadaşımla yönetmenliğini paylaştığım, kreatif direktörlüğünü ve illüstratorlüğünü yaptığım iş oldukça beğeni gördü.
NFT teknolojisinin sanat dünyası için potansiyelini nasıl değerlendiriyorsun, seni heyecanlandıran veya endişelendiren yanları neler?
NFT’yi sadece sanatla ve sanatçıyla bağdaştıran biri değilim. Böylesi bir teknolojinin tek bir zümrenin elinde olmaması gerektiğine inanıyorum. NFT, yaratımın amacı değil sadece bir sonucu olmalı. Sorulduğunda cevabım her zaman, “ben NFT üretmiyorum; öncesinde de sonrasında da büyük bir motivasyonla, keyifle ve istekle illüstrasyonlarımı üretiyorum.” oluyor. Artık son nokta olarak NFT’ye dönüşümleri onlara başka bir değer katmıyor, fakat başka bir heyecan veriyor. Bugün insanların onlara unique eserler olarak sahip olabiliyor olmaları, birçok başka sanatçıyı keşfederek onlarla iletişimde olmaları ve bu yeni dünya üzerine fikir alışverişi yapmaları inanılmaz motive edici bir durum.
Kripto sanat alanında çalışmalarını merakla takip ettiğin isimler kimler?
İsimleri saymam çok zor, birçok kişi var. Çalışmalarını takip ettiğim birçok sanatçı zaten vardı, aynı kişileri NFT dünyası içinde de takip ediyorum. Fakat NFT ile birlikte tanıdığım çok sayıda genç sanatçı da oldu. Onların motivasyonu ve farklı yaklaşımları da ilgimi çekiyor.
Gelecek için heyecanlı mısın? Planlarında neler var?
Gelecek için her zaman heyecanlıyım. NFT olsun ya da olmasın, yaratım sürecim devam ediyor. Kendi yarattığım evreni genişletmenin, yeni karakterler eklemenin getirdiği heyecan benim için çok önemli. Yeni teknolojilerin getirdiği olanaklar kendi tarzımı uygulayabileceğim farklı alanlar yaratıyor ve bunları denemek için heyecan duyuyorum. Sanırım önümdeki en büyük plan yarattığım konsepti daha geniş alanlara yaymak olacak.