Bir dönemin ünlü fotoğraf tekniği Infrared, Instagram sayesinde tekrar eski popüler günlerine döndü. Infrared, yani kızılötesi fotoğrafçılık, aslında insan olarak göremediğimiz bir dünyayı keşfetmemizi sağlıyor. Gözlerimiz IR ışığını fiziksel olarak göremiyor çünkü insan için görülebilir olan ışık spektrumunun dışında kalıyor. Ancak kızılötesi donanımlı filmler ve kameralar kullanılarak görmeye alışık olduğumuzdan çok daha farklı bir dünyayı görebilmemiz mümkün. Gelişen teknolojiyle birlikte artık basit bir Instagram filtresiyle bile bu sıra dışı dünyayı keşfedebiliyoruz.
Analog bir photoshop tekniği olan “Infrared”, zamanında birçok yetenekli fotoğrafçının ünlenmesini sağladı. Farklı teknikler olsa da en bilineni ve Instagram filtresi olanı, “yeşilin kırmızı görünme” durumu. Bunun sebebi ise bitkilerde bulunan yeşil pigmentin (klorofil), kızılötesinde şeffaf görünmesi ve ışığı yansıtması. Bu sayede kullanılan filtre veya film ile kırmızı ve pembe tonları elde ediliyor. Bizler de Infrared filtresinin popüler olduğu bugünlerde gerçek dünyanın Infrared ustalarını sizler için derledik.
Paolo Pettigiani
Kızılötesi fotoğrafçılığın en bilinen isimlerinin başında, İtalyan fotoğrafçı Paolo Pettigiani geliyor. Ünlü mekanları gerçeküstü manzaralara dönüştürmesiyle tanınan fotoğrafçının en bilinen çalışması New York şehrini farklı bir gözle sunan pembe Central Park kareleri. Kızılötesi ışık deneyleri ile doğayı yeniden keşfeden Pettigani 1960’larda popüler olan psychedelic modasının günümüz fotoğrafçılık sanatına geri döndüren isimlerden. Çalışmalarını, "Amacım, beklenmedik ve kişisel bir bakış açısıyla tanınabilir bir şey göstermek." sözleriyle anlatan sanatçı, şehir fotoğraflarının yanı sıra pastoral fotoğraflarıyla da tanınıyor.
Edward Thompson
IR fotoğrafçılığın bir başka önemli ismi olan İngiliz belgesel fotoğrafçısı Edward Thompson’ın kızılötesi fotoğrafçılığa başlama hikayesi biraz farklı. Edward, 2010 yılında perili Pluckye Köyü’ndeki hayaletleri araştırırken hayaletlerin kızılötesi fotoğrafçılıkla fotoğraflanabileceğini iddia eden makalelere rastlıyor. Daha sonra belgeseli için kızılötesi fotoğraf teknikleri kullanan ünlü belgeselci, sanat ve bilim arasında gidip gelen bir bilim kurgu dünyasına kapılıyor. Algının sınırlarını araştıran fotoğrafçı “The Unseen” adını verdiği kızılötesi fotoğraf serisine başlıyor. Belgesel fotoğrafçılık için yeni bir dil geliştiren Edward Thompson, hastalık, kirlilik, iklim değişikliği, hayaletler, radyoaktivite gibi farklı temalardaki fotoğraf araştırmalarıyla öne çıkıyor.
Vicente Muñoz
Ekvadorlu sanatçı ve fotoğrafçı Vicente Muñoz, alüminyum üzerine süblimasyon tekniğini kullandığı fotoğraf serisi Süblimis ile insanın sürekli kentleşme baskısı yoluyla doğayı kontrol etme ve evcilleştirme arzusunu gözler önüne seriyor. 38 fotoğraftan oluşan kızılötesi serisi, gri renkli betona karşı hayatta kalma savaşı veren kırmızı renkli doğanın kontrastı sebebiyle fotoğrafçılık dünyasında kızılötesi tekniğin en başarılı örneklerinden birisi olarak kabul ediliyor.
Richard Mosse
Belki de kızılötesi fotoğrafçılık dendiği zaman akla gelen ilk isim olan Richard Mosse, IR tekniğiyle çektiği savaş fotoğraflarıyla tanınıyor. Başlangıçta kamuflaj tespiti için geliştirilen bir tür kızılötesi film olan hava keşif filmi Kodak Aerochrome kullanan sanatçı Kongo’da çektiği savaş fotoğraflarıyla 2014 yılında Deutsche Börse Fotoğraf Ödülü başta olmak üzere birçok uluslarası ödül kazandı. Kongo seyahatlerinde isyancı grupları fotoğraflayan sanatçı, trajik görüntüleri kızılötesi teknik ile çok daha çarpıcı bir hale getirdi. Fotoğraflardaki olağan dışı renk paleti, ülkede senelerdir süren iç savaşın acısını çok daha epik bir dille dünyaya gösteriyor. Sanat, kurgu ve foto muhabirliği arasında giden Mosse, belgesel olarak başlayan ancak büyük bir trajediyi sıra dışı bir zarafetle anlatan bir fotoğraflarıyla sanat ve gazetecilik dünyasında önemli bir yere sahip.
Comments