top of page

Zeynep Boyan | Sanatçı


"Pedestal XX" - Florals: Mallory Avery

Yaratıcı pratiğinin temelinde mekânların, doğanın, benlik ifadelerinin ve geçmiş etkilerin bir doruk noktası olan görsel belleğinin keşfi ve yansıması yatan sanatçı ve tasarımcı Zeynep Boyan ile çalışmaları ve üretim pratiği üzerine sohbet ettik.


Sanatsal ve tasarımsal pratiğinde geçmiş etkilerin keşfi ve yansıması önemli bir unsur. Geçmişten gelen ilhamı çağdaş bir bakış açısıyla birleştirdiğin kendine özgü sanatsal dilin oluşma süreci nasıl gelişti?

Bu sürecin tam olarak ne zaman başladığını belirlemek çok zor. Ancak bir cevap vermem gerekirse, 'olmakla' başlıyor derim. Var olmakla - içinde bulunduğum anla, geçmişim ve geleceğimle. Farkında olmakla - bunların hayatımda neyi temsil ettiği ve neleri şekillendirdiği ile. Hepsi bir araya geldiğinde özgün bir zemin oluşuyor. Yaşadığım şehirlerin, tanıştığım insanların, edindiğim deneyimlerin yansımalarının oluşturduğu bir zemin var ve bu zeminin içinde bulunduğum yaratım sürecini derinden etkilediğine inanıyorum.



Yaratıcı sürecinde denge, gerilim, negatif alan ve hareket gibi unsurları nasıl kullanıyorsun? Bu kavramlar çalışmalarında kendini nasıl gösteriyor?

Hayatı katmanlar halinde algılıyorum. Masa, masanın üzerindeki kitap, arkadan vuran ışık, ışığın kitaba değmesi, kitabın masadaki gölgesi, gölgenin masada oluşturduğu gradyanlar. Baktığımız her kadrajda veya objede bu gibi katmanları görmek mümkün. Denge, gerilim, negatif alan ve hareket bu katmanların değişmez elemanlarıdır. Bu elemanları içimdeki yaratma güdüsü ve hayalimdeki imgelerle birleştirerek ilerlediğim bir süreç içerisindeyim. Oluşturduğum işler için bir nevi imgelerin simgelere dönüşmesi diyebiliriz.

Fotoğraf: Samuel Fournier



"İster üretim sürecinde sunduğu plastisite olsun, isterse pişirim sıcaklığı, isterse piştikten sonra sunduğu tekstür, her kil farklı bir potansiyele sahiptir. Bu ilişkilenme şekli ve tanışma süreci beni heyecanlandırıyor."



Üretim sürecinden biraz bahsedebilir misin? Analog ve dijital tekniklerden hangisine daha yakınsın?

Üretim sürecim geçmişte eğitimini aldığım ve kişisel olarak ilgilendiğim birçok alandan besleniyor. Üniversitedeyken ana bölümüm sinema ve fotoğraf dışında aldığım seçmeli dersler dolayısıyla İlyas Ergin İnan, Gürbüz Doğan Ekşioğlu gibi çok değerli sanatçılarla tanışma ve icra ettikleri sanatı bizzat kendilerinden öğrenme fırsatı buldum. Sayın İnan'dan aldığım gravür derslerinden edindiğim bilgilerle zaman zaman stüdyoda özgün linocut baskı çalışmaları hazırlıyorum. Stüdyodan ayrılan her heykel, hazırladığım bir baskının edisyonu ile birlikte koleksiyonerlerle buluşuyor. Yaptığım işi bu nedenle tek yönlü olarak değerlendirmiyorum. Ellerimle üretmeyi seviyorum, ancak eğitimini aldığım sinema ve fotoğraf her zaman hayatımın bir parçası olmaya devam edecek. Hem işlerimi fotoğraflarken sunduğum kadrajda, hem de sergi veya katalog çalışmaları için hazırladığım tasarımlarda bunların yansımasını görmek mümkün.

Kendi ifade aracın olarak gördüğün kil ile çalışmanın zorlayıcı ve heyecan verici yönleri neler? Bu süreçte seni en çok heyecanlandıran veya motive eden şey nedir?

Her kilin kendine has bir tabiatı vardır. Çalışmalarımda stoneware denilen yüksek pişirimli, pişirildiğinde sertleşen ve neredeyse gözeneksizleşen bir kil kullanıyorum. Stoneware de kendi içerisinde çeşitlere ayrılıyor. Bu nedenle yapılan çalışmaya en çok hitap eden kili bulmak ve üretime o kil ile devam etmek zaman alıyor. Uygun kili bulduğunuzda ise o kil ile uzun vadeli bir ilişkiye başlıyorsunuz. İster üretim sürecinde sunduğu plastisite olsun, isterse pişirim sıcaklığı, isterse piştikten sonra sunduğu tekstür, her kil farklı bir potansiyele sahiptir. Bu ilişkilenme şekli ve tanışma süreci beni heyecanlandırıyor.

Fotoğraf: Camille Dubuc


Bu alanda ya da farklı disiplinlerde çalışmalarını merakla takip ettiğin isimler kimler?

Yakın zamanda görsel araştırmacı ve medya sanatçısı Ege Berensel'in "Ha'lar" isimli kitabı kütüphaneme eklendi. Birkaçı dışında, 1990-2000 yılları arasında Oliver Courier ve Remington Rand daktiloları kullanılarak yazılmış, Ruth Wolf-Rehfeldt, Claus Bremer, Yüksel Pazarkaya, Ernst Jandl gibi öncü şairlerin işleme sürecine sokulmuş şiirlerinin varyasyonlarından oluşan bu somut şiirler kitabı hem özgün görsel anlatı dünyası ve hem de kelimelerin tekrarı ile anlamlarının başkalaştırılması bakımından beni oldukça etkiledi. Bu tarz çok yönlü ve özgün çalışmaları keşfettiğimde hazine bulmuş gibi hissediyorum.

Gelecek için heyecanlı mısın? Planlarında neler var?

Gelecek heyecan verici ve şu an baktığım yerden yüzümü güldürüyor. Bu sene bitmeden mobilya koleksiyonumuza ekleyeceğimiz ve Avrupa'da lansmanını yapacağımız yeni parçalar için oldukça heyecanlıyım.


bottom of page