Basılı edisyonumuz, hammaddesi olan kağıdın üretimi, baskı, nakliye, paketleme ve kargo gibi ciddi bir dizi karbon salınımı gerektiren işlemin sonucunda size ulaşan bir ürün. Teması sürdürülebilirlik olan bu sayıyı hazırlarken elbette bizler de düşündük; ne tür değişiklikler yaparak bu basılı edisyon sonucu çıkacak karbon miktarını azaltabiliriz. Paketlemede alternatif materyallere gidebilir veya bu sayıyı tamamen dijital çıkarabilirdik. Tüm bunlar karbon ayak izini azaltsa dahi dijital bir yayın için bile ciddi bir karbon salınımı gerçekleştiği gerçeğini değiştirmiyor. Edisyonun teması nedeniyle bu sayıya özgü değişiklik yapmak ise sadece kendi kendimizi kandırmak olurdu, bir başka deyişle sürdürülebilir bir hareket olmazdı. Biz de süreci farklı bir taraftan ele almaya karar verdik.
Karbon nötr olmanın ötesine geçip karbon negatif bir edisyon hazırladık.
Yaptığımız işin bir karbon ayak izi var ve sürdürülebilirlik partnerimiz Volvo Cars ile bu karbon ayak izini sıfırlamak üzerine bir işbirliği gerçekleştirdik. Bu işbirliği kapsamında Basılı Edisyon #2 Sürdürülebir Zihin’in basımından dağıtımına kadar olan süreçte ürettiğimiz/üreteceğimiz 0,923 tonluk karbon ayak izi için, karbon sıfırlama hizmeti veren Nori kurumu aracılığıyla 2 tonluk karbon offset işlemi yaptırdık ve karbon nötr olmanın ötesine geçip karbon negatif bir edisyon hazırladık.
Burada vurgulamak istediğimiz nokta şu ki, bu dünyada attığımız her adım, soluduğumuz her nefes, içtiğimiz her damla su geride bir iz bırakıyor. Üstelik içerisinde bulunduğumuz yaratıcı sektörün küresel iklim krizindeki rolü büyük. Kullanılan hammaddeler ve üretim teknikleri bu durumun başlıca sebepleri. Buna dur demek bizim elimizde. Yarın dünyamız için çok geç olmadan, şimdi harekete geçme zamanı. Bunu mümkün kılmak için de sürdürülebilir zihinlere ihtiyacımız var. Günü kurtaran eylemler yerine, yaşam ve üretim pratiklerimizi değiştirmemiz gerek. Sürdürülebilir Zihin sayımız, bu pratikleri hayata geçirmeye çalışan bir dizi tasarımcı, sanatçı ve yaratıcı sektör profesyonelinin hikayesini sizlerle buluşturuyor. Dünyamız için bir şans daha var. Bu son şansı iyi değerlendirmek zorundayız.
Sürdürülebilirlik partnerimiz Volvo, 2025 yılına kadar iklim nötr üretime geçme ve karbon emisyonlarını 2,5 milyon ton azaltmayı hedefliyor.
Bu hedefler için 2018 yılında İsveç Skövde motor fabrikalarından başlayarak üretim merkezlerini teker teker %100 yenilenebilir kaynaklarda elde edilen elektrik gücüyle çalışır hale getirmeye başladı. Markanın 2020 yılı itibarıyla küresel üretim ağındaki yenilenebilir elektrik oranı %80. Bununla birlikte, yine 2025 yılına kadar otomobillerindeki karbon ayak izini %40 düşürmeyi hedefliyor.
Tüm tedarik zincirini, şeffaf ve güvenilir bir veri ağı kuran blokchain teknolojisi kullanarak etik ve takip edilebilir hale getiriyor. Bu sayede elektrikli otomobillerinin akülerinde/bataryalarında kullanılan kobalt maddesi dahi izlenebiliyor.
Volvo, 2040 yılına kadar iklim-nötr bir şirket olma hedefiyle karbon ayak izini sürekli olarak azaltmayı taahhüt ediyor. Sorunun bir parçası olduğunun farkında olan marka, çözümün de bir parçası olmak için harekete geçti.