Mars’a iniş yapan NASA’nın uzay aracı Perseverance ile insanoğlunun alternatif dünyalar bulma arayışı devam ediyor. Mars’ta yaşama ve kolonileşme planının en önemli aşaması hiç kuşkusuz 3B baskı teknolojisi kullanılarak inşa edilen yapılar olacak. Uzayda yaşam arama araştırmaları devam ederken dünya üzerinde de olası bir Mars'a yerleşme için yaşam üniteleri tasarlanmaya ve kurgulanmaya devam ediyor. Olası bir taşınma sürecine kadar yeryüzündeki yaşam için döngüsel ekonomiye katkıda bulunacak çevre dostu bir ev prototipi için harekete geçen mimar Mario Cucinella, teknoloji şirketi WASP ile işbirliği yaparak TECLA projesini hayata geçirdi.
İnsanlar daha ekolojik olduğu için betonu terk edip toprak evlerde yaşamaya dönecek mi?
TECLA, 3B baskılı iki kubbeden oluşan, oturma alanı, mutfak, yatak odası ve tuvalet gibi temel yaşam alanlarını içeren ve güneş enerjisi kullanan bir konut prototipi. Bir yandan ilkel diğer yandan ise oldukça fütüristik olan bu yapı, biyolojik olarak parçalanabilen ve tamamen doğal bir kaynak olan topraktan inşa edildi. Bolognalı mimar Mario Cucinella ile 3B baskı şirketi WASP işbirliği ile ortaya çıkan proje, geleceğin konutları için topraktan gelen ve ihtiyaç kalmadığında toprağa geri dönen bir sistem ortaya koyuyor.
Karbon yoğun betona ekolojik bir alternatif olan toprak, geleneksel mimaride yüzyıllardır kullanıldı. Bu doğal materyal, 3B baskı teknolojisiyle dünya çapında hızla çoğaltılabilen sürdürülebilir bir konut modeli olarak geleceğin mimarisinde yer alabilir mi? Bu sorunun cevabını arayan TECLA projesi, toprağın negatif yapısal özelliklerini ortadan kaldırmak için çeşitli katkı maddelerinin parametrik olarak hesaplanmasını ve yapı için ihtiyaç duyulan mekanik özelliklerin toprağa tekrar kazandırılmasını da araştırıyor. Birden fazla 3B yazıcının aynı anda kullanıldığı
projedeki bir başka önemli yenilik de bugüne kadar 3B baskılı yapıların çoğunda alışkın olduğumuz çatı modellerinden tamamen farklı bir çatı sistemi geliştirilmiş olması. Çatıda, yapının kendi dilinin dışına çıkılarak 3B baskılı konut tipolojisinde yeni bir dil oluşturuyor.
Teknik ve operasyonel olarak başarılı bir proje süreci geçirilse de ekip için hala birçok soru işareti devam ediyor. Gelecekte insanoğlu “çamur bir ev”de yaşamak konusunda ne hissedecek? İnsanlar daha ekolojik olduğu için betonu terk edip toprak evlerde yaşamaya dönecek mi? Akıllarda hala birçok soru olsa da hem Dünya üzerinde hem de uzayda yaşamaya devam etmek istiyorsak alternatif çevre dostu modellere ihtiyacımız var. Bu çalışmalar, geleceğin konut tipolojisine doğru giden yolda, doğru materyal ve teknoloji kullanımı noktasında insanoğluna çok şey öğretecek.
