Perasma’nın yeni sergisi “All Things Become Islands Before My Senses”, Yunanistan’ın Leros adasında ziyarete açıldı. Adadaki tarihi mekânlarla diyalog hâlinde gerçekleşen karma sergi, William Kentridge, Goshka Macuga, Cevdet Erek, Maryam Turkey ve LindseyMendick'in de aralarında bulunduğu 17'den fazla uluslararası sanatçının yeni ve var olan eserlerini adanın dört önemli noktasında sergiliyor. 18 Ağustos’a dek devam edecek olan ve adını Cesare Pavese'nin "Yalnızlık Tutkusu" şiirinden alan “All Things Become Islands Before My Senses”, zamanın, suyun ve Leros adasının tarihinin karmaşık ilişkisini araştırıyor.
Perasma, “All Things Become Islands Before My Senses” sergisi paralelinde Burcu Fikretoğlu ve Gizem Naz Kudunoğlu ortaklığında çıktığı yeni yolda, yeni başlangıçları, buluşmaları, birliktelikleri kutluyor. Bu sene ikinci edisyonu gerçekleşen sergi, varoluşun akıcılığının, özellikle böylesine karmaşık ve zengin bir geçmişe sahip olan bir adada, hem güzellik hem de zorluk doğurabileceği fikri etrafında dönüyor. Leros'ta zamanın döngüsel doğası, denizcilik mirası ile iç içe geçiyor. Gemilerin gelip geçmesiyle birlikte, ticaret, keşif ve fetih hikâyeleri taşınarak, ada geçmişle şimdinin kesiştiği bir merkez hâline geliyor. Tarih, mitoloji, fantezi, hayaletler ve gerçeklik, adanın üzerine suyun akıntıları gibi katman katmanseriliyor. Türkiye anakarasına çok yakın, On İki Adalar grubuna dahil olan Leros, İtalyan işgali gibi çalkantılı bir tarihin izlerini taşıyor ve bu durum adanın kendine özgü mimarisini şekillendiriyor.
Fotoğraf 1: Evgenia Vereli, Fotoğraf 2: Sophie Von Hellermann
Serginin hikayesini sizlerden dinleyebilir miyiz?
2023 yılında, "Time is a Child" sergisiyle başladı Leros yolculuğumuz. Geçtiğimiz yıldan bu yana adada olmak, burada vakit geçirmeye devam etmek, adayı gerçekten tanımaya başlamak “All Things Become Islands Before My Senses”in ortaya çıkmasının önemli etkenlerinden. Zamana ve onun anakaranın ötesinde nasıl ilerlediğine ya da donduğuna daha derinlikli odaklanmak, bu sene Leros özelinde bunu yeniden düşünmek istedik.
Adadaki tarihi mekânlarla diyalog hâlinde gerçekleşen “All Things Become Islands Before My Senses”, William Kentridge, Goshka Macuga, Cevdet Erek, Maryam Turkey ve Lindsey Mendick'in de aralarında bulunduğu 17'den fazla uluslararası sanatçının yeni ve var olan eserlerini adanın dört önemli noktasında sergiliyor. 18 Ağustos’a dek devam edecek olan ve adını Cesare Pavese'nin "Yalnızlık Tutkusu" şiirinden alan sergi zamanın, suyun ve Leros adasının tarihinin karmaşık ilişkisini araştırıyor.
Fotoğraf 1: Burcu Fikretoğlu & Gizem Naz Kudunoğlu, ©Yannis Bournias, Fotoğraf 2: ©Yiorgos Mavropoulos
Bize biraz Perasma olarak neler yaptığınızdan bahsedebilir misiniz?
Perasma, Burcu Fikretoğlu ve Gizem Naz Kudunoğlu’nun eş yönetiminde devam eden bir sanat platformu. 2017 yılından beri, öncelikli olarak SIGNS adı altında ve pandemiden bu yana Perasma olarak devam eden oluşum, genç, kariyerinin ortasında olan ya da dünyaca tanınmış sanatçıların eserlerini yeni izleyicilere ulaştırmak için dinamik bir sahne sağlamayı hedefliyor. İstanbul ve çevresindeki sanat topluluğu ile geniş uluslararası sanat dünyası arasında bağlantılar kurmayı, yerel ve uluslararası sanatçıların eserlerini yan yana sergileyerek bu bağı güçlendirmeyi önemsiyor. Şimdiye dek Alfredo Jaar, Joan Jonas, William Kentridge, Kara Walker gibi 60'tan fazla sanatçı ile iş birliği yapan Perasma, sanatçılar ve kültürler arasındaki etkileşim ve beslenmeyi ön planda tutarak çalışmalarına devam ediyor.
Sophie Von Hellermann
Sophie Von Hellermann
Fotoğraf 1: Cevdet Erek ©Yannis Bournias, Fotoğraf 2: Cansu Yıldıran
Fotoğraf 1: Nermin Er, Fotoğraf 2: Sophie Von Hellermann
Fotoğraf 1: William Kentridge, Fotoğraf 2: Gizem Naz Kudunoğlu