Yönetmen ikilisi Julien Vallée ve Eve Duhamel ya da daha yaygın olarak bilinen adıyla Vallée Duhamel, görsel hikaye anlatımı yoluyla gerçekliği çarpıtan heyecan verici ve beklenmedik işler yaratıyor. Vallée Duhamel ile medya partneri olduğumuz OFFF Barcelona'da bir araya gelerek kısa bir sohbet gerçekleştirdik.
Röportaj: Yağız Genç
Julien ve Eve, Vallée Duhamel stüdyosunun başlangıç hikayesini ve bir araya gelme sürecinizi bizimle paylaşır mısınız? İkinizin de farklı geçmişleri ve disiplinleri nasıl bir araya geldi ve bu birliktelik nasıl yaratıcı bir sinerjiye dönüştü?
Julien Vallée: 2008 yılında tanıştık. Ben grafik tasarım kökenliyim ve grafik tasarımı bir noktada stop motion'a dönüştürdüm.
Eve Duhamel: Ben görsel sanatlardan geliyorum. Tanıştığımızda resim yapıyordum ve ardından birlikte çalışmaya başladık. Julien o zamanlar çok fazla kağıt işi yapıyordu. Ben de resim yapıyordum ama okulda daha çok görsel enstalasyonlara ilgim vardı. Çok küçük bir dairede yaşadığınızda, video işler üretmek çok güç. Julien ile tanıştığımda bu çok heyecan vericiydi çünkü Julien'in stüdyosu vardı ve bir şeyler inşa edip paylaşabiliyorduk.
Julien Vallée: Yılın ilk yarısı için Berlin'e taşındık ve burada gerçekten iş birliği yapmaya başladık. Ardından 2013 yılında Vallée Duhamel'i resmen kurduk. Başlangıçta yaklaşık 10 kişiydik. Daha küçük ölçekli video projeleri, grafik tasarım, sanat festivalleri için kimlik yaratımı gibi işler üretiyorduk. Sanırım birkaç yıl sonra bir stüdyo yönetmenin de biraz zaman alıcı olduğunu ve uğraşılması gereken çok fazla insan ilişkisi olduğunu fark ettik.
Eve Duhamel: O zaman çok daha az yaratıcı iş yaptığınızı fark ediyorsunuz. Bu yüzden dışarıdan menajerlerimiz ya da yapım şirketlerimiz olmasına ve sadece ikimizin olmasına karar verdik.
Bu bir dönüm noktası, değil mi?
Julien Vallée: Evet, ama aynı zamanda harika çünkü video prodüksiyonunda herkesin rolünü, zorlukları anlamış olduk. Sanırım daha büyük ölçekli video prodüksiyonu olarak çalıştığımızda ilginç bir şey oluyor. Her insanın rolünü ve mücadelesini anlıyoruz. Elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Yaratıcı sürecimizde, sadece prodüksiyon parametrelerini ve bunun gibi şeyleri aklımızda tutuyoruz.
Çalışmalarınızın nasıl öne çıktığına dair bir farkındalığınızı paylaşabilir misiniz? Çalışmalarınızın hangi özelliği izleyicileri en çok etkiliyor?
Julien Vallée: Sanırım her zaman bir şekilde evrim geçirmeye çalıştık. Gerçekten somut ve her şeyin olduğu bazı işler yaparak başladık, her video efekti kamerada olacaktı, bir şeyleri hareket ettirmek için alet inşa etmek gibi. Sanırım bu özelliğimizle tanınıyoruz. Çok somut, video prodüksiyonları gibi.
Eve Duhamel: Sinemanın başlangıcından gelen efektler gibi, olta ve tel gibi ve her şeyi sette yapmak gibi. Bunu gerçekten seviyoruz ancak şimdi daha çok anlatıya ve hikayemizin ne olacağına odaklanmayı ve sonra bunu yapmanın en iyi yolunu bulmayı seviyoruz. Post prodüksiyonda olduğu gibi, her şey elle mi yapılıyor, ki bunu da seviyoruz. Yapay zeka ya da onun gibi bir şey mi? Sanırım görsel ve hikayeyle başlayıp sonra onu bulmak gibi bir şey.
Julien Vallée: Bence de doğru söyledin. Görsel olarak her kareye bir tuval gibi bakıyoruz; dengeye ihtiyacımız var, kontrasta ihtiyacımız var, renge ihtiyacımız var, aksiyona ihtiyacımız var.
Eve Duhamel: Tüm küçük detaylar konusunda gerçekten seçiciyiz.
Farklı disiplinlerde ama bu denge ve şeylerle ilgili o kadar çok deneyiminiz oldu ki görsel karakteriniz aslında oradan ortaya çıktı.
Julien Vallée: Öyle diyebilirim. Sanırım görsel olarak bir şeyler var, her zaman bize benzeyen bir şeyler var.
Bize OFFF'a adanmış yeni video sanat eserinizden biraz bahsedebilir misiniz?
Julien Vallée: Festival direktörü Hector ve Pep birlikte ne yapabiliriz diye sordular. Genellikle her etkinlikte olduğu gibi etkinliğin video özetlerini yapıyorlar. Oldukça kurumsal, konferansı gösteriyor, insanları gösteriyor, ilginç. Ama bizden biraz daha sanatsal bir şey istediler.
Eve Duhamel: Konuşmacı videosunda da aynı şeyi yapıyorlar, her zaman bir sanatçıdan ya da birinden bunun için bir video hazırlamasını istiyorlar ve gerçekten ne istersen yapabilirsin gibi, bitene kadar görmüyor bile. Bizden de etkinliğin özet videosunu yapmamızı istediler. Hiçbir şey göstermiyoruz, sadece süreci ve nasıl hissettiğimizi gösteriyoruz. Belki bunu da açıklamak istersin.
Julien Vallée: Evet, bu bir tür içsel benlikten ilham alan bir karakterin hikayesi; insanların nasıl çalıştığını, süreçlerinin ne olduğunu, yaptıkları harika şeyleri görmek bizi çok motive ediyor. Yani eve her zaman bu enerji kıvılcımıyla, yaratıcı enerjiyle dönüyoruz. Bu bir tür karakter hikayesi ya da içsel yaratıcı karakter bir uyanış kaynağı ve bu karakterin hayatındaki her şeyi değiştirecektir. Yani ayın sonunda ya da Mayıs'ın başında nasıl olmalı, ama bu bir tür ana hikaye. Yani böyle bir olaydan geri döndüğünüzde nasıl hissettiğinizin bir metaforu gibi.
Öze odaklanıyorsunuz.
Eve Duhamel: Aynen öyle.
Sizce dijital sanat, CGI ve animasyon endüstrisinin geleceğini hangi trendler şekillendirecek?
Julien Vallée: Açıkçası şu anda yapay zeka ile ilgili büyük bir değişim var ve Adobe gibi araçların bile bunu doğrudan aracın içine dahil etme şekli, çalışma şeklinizde, yaratma şeklinizde bir etkisi var. Herkesin ipleri nereden çekeceğini ve bunu nasıl kullanacağını bilmediği büyük bir devrim varmış gibi hissediyorum ve bunu kullanmak doğru mu değil mi, çok kutuplaşmış durumda. Bir noktada, bundan çıkacağız ve geriye kalan şey gördüğüm, bana dokunan iş olacak. Beğeniyor muyum? Bir anlamı var mı? Duygusal olarak büyüleyici mi? Ve bunu nasıl yaparsanız yapın, sanırım kalıcı olacak olan bu çünkü Pixar, Toy Story’yi yaptığında 3D'nin başlangıcı gibi, herkes aman tanrım, 3D bir daha asla eskisi gibi olmayacak diyordu. Her şey bu seviyeye ulaşmak zorunda. Ama bir noktada, stilin homojen olmadığı zaman ilginç olduğunu fark ediyorsunuz.
Eve Duhamel: Ve daha önce de söylediğimiz gibi bir fikre sahip olduğunuzda, örneğin videoda kendini dönüştüren kız için olduğu gibi, bu sadece yeni bir araç ve bazen sadece aklınızdaki bu şey için iyi uyan yeni bir araç. Ve sonra başka bir şey için, iyi uymuyor. Örneğin, dans ve çektiğimiz şey, gerçekten gerçek olmalıydı. Ama sonra bazen, etrafındaki her şeyi dönüştürdüğünde, yapay zeka hissine daha çok uyuyor.
