Işık ve renk geçişleri aracılığıyla görsel algıyı araştıran Tayvanlı sanatçı Hsieh Chen Lin (Damonxart) ile çalışmaları ve üretim pratiği üzerine sohbet ettik.
Hsieh chen lin kimdir? Kısaca kendinden bahsedebilir misin?
Işık ve renk geçişleri aracılığıyla görsel algıyı araştırıyorum. Geçişli koridorlarım, gerçeklik ve illüzyon arasındaki sınırları aşarak gerçeküstü bir mekân ve perspektif hissi oluşturuyor. Bu benzersiz perspektifler ve mekânsal dinamikler, izleyicileri en ilkel ve doğal duygularına ulaşmaya yönlendirir.
Çalışmalarında renklerin canlı ve çoklu kullanımı göze çarpıyor. Renklerle ilişkin zamanla nasıl gelişti ve işlerinde kullanılan renklerin seçiminde hangi faktörleri göz önünde bulunduruyorsun?
Renk geçişlerine olan ilgim büyük, bu yüzden her zaman farklı renk kombinasyonları ile denemeler yapıyor ve gökyüzü, dokuz gezegen ve auroralar gibi çeşitli temalarla ilişkilendirilen renkleri keşfediyorum. Gökyüzüne bakıp o doğal ve muhteşem renkleri hayranlıkla izlemeyi seviyorum. Renk paletlerini düzenledikten sonra, onları işlerime dahil ediyorum ve çalışmalarımın her aşamasının tutarlı ve renk açısından zengin olmasını sağlıyorum.
Mobius Lamp
Şu ana kadar Apple, Samsung, Adobe, Xiaomi, Vivo, Razer ve Behance gibi küresel marka ile iş birliği yaptın. Bu markalar ile iş birliğin sonucunda tasarım süreci ve çıkan ürün bazında seni en çok heyecanlandıran çalışma ne oldu?
Benim için en heyecan verici iş birliği Apple ile olandı. Bu projede, Apple benden uzmanlık alanım olan geçişli renk şemaları oluşturmamı istedi. Bu renk şemalarının temaları arasında müzik grupları, şarkıcılar, oyunlar ve çizgi romanlar bulunuyordu. Farklı hedeflere yönelik özel geçişli renkler tasarlamaktan ve ardından bu renkleri kullanarak görseller yaratmaktan büyük keyif aldım.
Üretim sürecinden biraz bahsedebilir misin? Analog ve dijital tekniklerin hangisine daha yakınsın?
Photoshop'ta geçişli renklerimi karıştırıyor ve PS'de hazırladığım renkleri kullanarak Cinema 4D'de görseller oluşturuyorum. Cinema 4D benim için bir beher gibi, geçişli renk şemalarım ise sihirli malzemeler gibi.
Tasarım süreci ve çıkan ürün bazında bugüne kadar seni en çok heyecanlandıran çalışman hangisiydi?
Son sanat serim "TO INFINITY AND BEYOND"un en heyecan verici çalışmam olduğuna inanıyorum. Bu seride, gezegen halkalarının ihtişamını ve güzelliğini yakalamaya odaklandım ve bunu yaparken düz tasarım ve geometrinin birleşimini kullandım. Bu yaklaşım, eserlere düzlemsel bir estetik kazandırırken aynı zamanda zaman ve mekânı aşan bir derinlik hissi de veriyor.
To Infinity and Beyond
Bize biraz çalışmalarının arkasındaki ilham kaynaklarından bahsedebilir misin? Bu alanda ya da farklı disiplinlerde çalışmalarını merakla takip ettiğin isimler kimler?
Başlangıçta sanat yapmaya başladığımda, günlük hayatta gözlemlediğim ışık ve renk değişimlerinden ilham almayı seviyordum. Güneş ışığının kırılması, dalgaların hareketi ve dumanın yayılması gibi. Ancak, son zamanlarda uzay ve evrenle ilgili temaları keşfetmeye daha fazla ilgi duymaya başladım. Eserlerime bakıldığında, hem ince ilham kaynaklarını hem de kozmosun enginliğini hissetmek mümkün.
James Turrell ve Olafur Eliasson'u çok seviyorum. Onlar, renk ve enstalasyon sanatının öncüleridir. Eserleri her zaman beni etkiler ve yaratmaya devam etmem için ilham verir.
Gelecek için heyecanlı mısın? Planlarında neler var?
Çok heyecanlıyım çünkü bolca yaratıcı ilham aldığım bir dönemde olduğumu hissediyorum. Henüz başlamadığım birçok proje var ve bunları gerçekleştirmek için sabırsızlanıyorum. Gelecek, keşfetmemi ve tamamlamamı bekleyen birçok olasılık barındırıyor!