Mercado Design Days Spotlight: Majj Studio’dan “Rest in Peace” – Tinsel Bir Yatma Ritüeli
- Onur Çoban
- 49 dakika önce
- 2 dakikada okunur
Seza Avara ve Merve Balki’nin birlikte kurduğu Majj Studio, tasarımı bir ritüele, sahneye ve duygusal bir teslimiyete dönüştürüyor. Mercado Design Days kapsamında sergiledikleri REST IN PEACE, fetişleştirdiğimiz arzularla, gömdüğümüz korkular arasında gidip gelen çarpıcı bir çelişki sunuyor. İkili, tasarımı bir deneyim alanı olarak ele alıyor; ironik, dokunaklı ve teatral bir dil kurarken izleyiciyi hem bedensel hem de zihinsel bir karşılaşmaya davet ediyor. Tasarımları yalnızca bir eşya değil, duygusal ve tinsel bir hikâyenin taşıyıcısı.
Fotoğraflar: Emirkan Cörüt
Mercado Design Days’te sergilediğiniz tasarımın hikayesi nedir?
Seza & Merve: Yatak kavramı, fetişizm ve tasarım ilişkisi gibi konular üzerinde düşünmeyi ve tasarlamayı seviyoruz. Provoke eden, ironik bir çağrı niyetiyle, içsel bir diyalog deneyimine davet eden seksi bir Daybed tasarlamak istedik. İkimiz de duygusal akışlarımızı tasarıma sembolik olarak aktarma ihtiyacı hisseden tasarımcılarız. Bu sebeple, tasarımın duygusal bir deneyim alanı yaratması ve bir hikayenin veya bir sahnenin parçasıymış gibi hissettirmesi bizim için en önemli çıkış noktası oluyor diyebiliriz.
‘Rest in Peace’ konforlu ve kapsayıcı bir uzanışa davet ederken, aynı zamanda insanın gizli kalmış arzuları, fantezileri, korkuları ve saplantılarıyla temasa geçmesine olanak tanıyan bir karşılaşma alanını temsil ediyor. Öldürdüğümüz veya yaşattığımız, yok olmaya başlayan veya idealize ettiğimiz, sahnelenen veya gizlenen şeyler üzerine düşünmeye ve hissetmeye cesaret edeceğimiz bir deneyim alanı gibi… Fetişleştirdiğimiz veya gömdüğümüz şeylerin iç içe geçmiş nedensellikleriyle kurduğumuz ilişkiye doğru bir uzanış…

Fotoğraf: Emirkan Cörüt
"Daybed'in alt yüzeyinde yer alan dikenlerin yansıttığı tehlike duygusu ile, gül deseninin yer aldığı saten üst yüzeyin davetkarlığı çarpıcı bir çelişki hissi yaratsın istedik. "Rest in Peace'i fiziksel bir dinlenme alanı olmanın ötesinde, tinsel bir teslimiyetin de anımsatıcısı olarak kurguladık."
Sizin için MDD nasıl bir deneyimdi?
Seza & Merve: Farklı disiplinlerden gelen tasarımların yaratıcılarıyla bir araya gelmek, hikayelerini dinlemek, karşılıklı desteği hissetmek Türkiye’de tasarım-sanat alanında uzun zamandır özlem duyduğumuz bir deneyimdi. MDD dört gün boyunca ilhamlanma ve kavuşma alanı olan manyetik bir çekim alanı gibiydi bizim için. Daybed tasarımımızın, etkileşimin güçlü olduğu böyle kapsamlı ve samimi bir etkinlikte sergilenmesi, onu deneyimleyen kişilerle de iletişim kurma olanağı sağladı. Deneyimleyicinin daybedle kurduğu ilişkilenme, fiziksel ve zihinsel yaklaşımlarını gözlemlemek ve üzerinde konuşmak şahane bir etkileşimdi. Umarız, MDD her sene daha da büyüyerek tasarımın birleştirici gücünü temsil etmeye devam eder.
Fotoğraflar: Emirkan Cörüt
Tasarımınız yaşayacağı yeri kendisi seçse nerede yaşamak isterdi?
Seza & Merve: Federico Fellini veya Quentin Tarantino’nun film sahnelerinde, Hans Hollein’ın Avusturya’daki ‘Retti Candle Shop’ tasarımının içerisinde, Jenny Holzer’ın New York caddelerinde gezinen provakatör kamyonunun kasasında, Londra’da Vivienne, Westwood & Malcom McLaren’in ‘Sex’ mağazasında ve Alexander McQueen’nin evinde, Nobuyoshi Araki’nin objektiflerinde.