KVANT-1’in Dijital Sürreal Dünyası: "Tapınak"
Dijital dünya ile artık rüyalarımızı, hayallerimizi hatta fantezilerimizi gerçeğe dönüştürmeye başladığımız bir zamana giriş yaptık. Bilgisayar programları sayesinde gerçekçi bir şekilde görselleştirebildiğimiz sürreal dünyalara Norveç’li multi-disipliner tasarım stüdyosu KVANT-1 bir yenisini daha ekledi. Doğu masallarından, piramitlerden ve çocukluğumuzun en sevilen karakterlerinden birisi olan hazine avcısı Indiana Jones’tan ilham alan ekip, The Temple / Tapınak ismini verdikleri çalışmaları, hayal ile gerçeklik arasındaki farkı ortadan kaldırıyor.
Norveç’in Bergen kentinde, Vegard Aarseth, Nicholas O’Leary ve Jan-Erik Sletten tarafından konsept tasarım ve illüstrasyondaki potansiyeli keşfetmek üzere kurulan KVANT-1, son çalışmaları Tapınak ile doğayı, bilinmeyeni ve keşif ruhunu kutlayan bir dizi görüntü yaratıyor. Norveçli ekip, gerçek üst manzaralar içeren projelerini “Gizeme ve anlayışa ve nihayetinde hayal gücüne bir övgü” olarak tarif ediyor. Bu yaratıcı spekülatif seri, izole ve kurak bir yerde üstlendikleri bir başka projenin ardından doğmuş. Doğal manzaranın güzelliği karşısında büyülenen ekip, dokular, atmosfer, ışık gibi kavramları yeniden sorgulamak üzere bu seriyi ortaya çıkarmış. Sürreal bir dünyaya açılan gizli bir mağarayı anlatan çalışma, masum insan zihninde başka dünyaların varlığını kurcalamayı başarıyor.
“Sahne, tanımın kasıtlı olarak tanımsız bırakıldığı herkese yabancı bir ülkede geçiyor. Mutlakların parçalanması üzerine inşa edilen tapınak, görünen çelişkilerin bir etkileşimi. Karanlık aydınlanır, taş et olur, kısırlık hayat olur, toprak ağırlıksız olur, katı akışkan olur. Bilinmezlik, hayal gücü için en güçlü yakıtlardan biridir ve salgının ortasında, kısmen kısıtlamalar nedeniyle bir kaçış biçimi olarak bilinmeyeni daha fazla keşfetmeye başladık. "
