Bülent Gültek ile farklı stildeki üretimleri ve kripto sanat
üzerine sohbet ettik.
Heykelden illüstrasyona, oyuncaktan dijital sanata geniş spektrumda yaratıcı üretimler gerçekleştirmene rağmen kendine özgü karakteristik bir görsel dile sahipsin. Bu özgün dilin ortaya çıkış süreci nasıldı?
Görsel dilin ortaya çıkışı ya da gelişiminin iki şeye bağlı olduğunu düşünüyorum. Birincisi, odaklanma ve çok sayıda üretim. Bunun yanısıra teknik açıdan deneme ve yanılmalarla belirginleşen, sanatçının kendini en iyi ifade ettiği yöntemi bulmasına dayanıyor. İkincisi ise tavırla ilgili. Ben genellikle stilden çok tavır üzerinde duruyorum. Yaratıcı kişi ya da sanatçı, kullandığı teknik ne olursa olsun, kendi bakış açısı, vizyonu ya da karakteristik özelliklerine dayalı olarak tüm üretimlerine yansıyan bir tavra sahip oluyor. Benim için de sevdiğim temalar üzerinde çalışarak, yeni teknikler öğrenerek devam ettiğim bir yolda ilerliyor her şey.
Mozz Bear - Oyuncak Tasarımı
Tasarım sürecinde analog ve dijital tekniklerin hangisine daha yakınsın?
Yeni bir çalışmaya başlarken en güçlü motivasyonum, çizgi dilimin üzerine yeni bir şeyler daha katarak geliştirmek. Bu yüzden hızlı deneme yanılmalara ve yenilenen teknik olanaklara sahip dijital tekniklere daha yakınım. Sürekli dijital alanda çalışmanın verdiği tek düzeliğin dışına çıkmak için dijital ortamda geliştirdiğim karakterleri analog tekniklerle üretme yoluna gidiyorum. Bazen de geleneksel tekniklerle illüstrasyon çalışmaları yapıyorum.
Sanat tarzını nasıl tanımlarsın?
Çizgi film ve oyuncak düşkünü, kızgın bir çocuğun fikirleri.
Kripto sanatla tanışma hikayenden bahseder misin?
Sosyal medya üzerinde gezinirken kripto sanat terimi ve NFT platformlarıyla karşılaşıp anlamaya çalıştığım sırada, Krüw’den arkadaşlarımın bu konuda bilgi ve tecrübeleri paylaşmaya başladığı bir discord kanalına dahil oldum. Çok fazla yeni kavram, terim ve araçlarla karşılaştığımız bir dönemdi. Sırasıyla Rarible, Hic et nunc ve Makersplace ve Foundation gibi platformlar üzerinde NFT ler oluşturmaya başladım. 3D karakter tasarımlarımdan "Nebula" figürünü, Kr0wd ekibi olarak yorumladığımız, globalde ilk Collaborative NFT projelerinden birini hayata geçirdik. Harika işler çıktı ve heyecanlı bir başlangıç oldu benim için.
NFT teknolojisinin sanat dünyası için potansiyelini nasıl değerlendiriyorsun, seni heyecanlandıran veya endişelendiren yanları neler?
NFT dünyasının ortaya çıkışıyla birlikte sanatçılar, bu kavramların ne ifade ettiği ve nerede konumlanacaklarıyla ilgili bir dizi soru işaretiyle karşılaştılar. Kripto para ve kripto sanat gibi iki yeni kavramın etkileşimiyle inşa edilen, farklı parametrelerin dahil olduğu, değişken bir yapının içinde yeni bir üretim sürecine girdiler. Hareketli grafikler ve dijital illüstrasyonların dijital ortamdaki bağımlılığı, bir sanat üretimi olarak el değiştirebilen değerler haline gelmesiyle birlikte bu alanlarda üretim yapan sanatçılar için farklı bir boyut kazandı. Yeni üretimler için daha fazla motivasyon, daha yaratıcı işler ortaya koyma yarışı ve üretimlerin sürekliliğini teşvik etmesi bakımından heyecan verici buluyorum. Bir taraftan da sistemin evrilme sürecinde sanatçıların söz sahibi olması gerektiğini, yakaladıkları özgürce ve yenilikçi işler yapabilme şansını kendi ellerinde tutmalarının çok önemli olduğuna inanıyorum.
Kripto sanat alanında çalışmalarını merakla takip ettiğin isimler kimler?
Öyle çok isim var ki, illüstrasyonlarına hayranlıkla baktığım sanatçı dostlarımın yarattıkları animasyonları izlemekten de büyük keyif alıyorum. Yeni sanatçılar keşfediyorum. İşerini takip edip, kendi koleksiyonumu oluşturma fırsatı buluyorum. Her birinin yepyeni işlerini ve başarıyla ilerlemelerini görmekten mutluluk duyuyorum.
Gelecek planlarında neler var?
Animasyon tekniklerine daha fazla hakim olup, yeni animasyonlar üretmek öncelikli planım. Dijital ortamda üç boyutlu olarak modellediğim oyuncak figürlerini, fiziksel üretimlere çevirerek, yeni koleksiyonlar oluşturmayı planlıyorum. Çalışmak için daha fazla motivasyona sahibim.
Kr0wd's Cloud Citizen - The Origins