Çalışmaları şaşırtıcı karışıklıklar içinde eğlenceli renkler, figüratif karakterler ve arkitektonik etkiler gösteren cam sanatçısı Rasmus Nossbring ile çalışmaları ve üretim pratiği üzerine sohbet ettik.
Rasmus Nossbring kimdir? Kısaca kendinizden bahsedebilir misiniz?
İsveç'in Stockholm kentinde yaşayan ve ana uğraşı cam olan bir sanatçı/heykeltıraşım. Sanat eğitimi almaya karar vermeden önce geleneksel olarak İsveç cam fabrikalarından birinde eğitim aldım ve şu anda Stockholm'ün dışındaki eski bir seramik fabrikasında arkadaşım Simon Klenell ile birlikte STHLM Glas stüdyosunu işletiyorum. Çalışmalarım genellikle biraz figüratif ve renkli, genellikle mizahi bir dokunuşa sahip.
Günlük hayattaki sıradan keşiflerden ilham alan figüratif çalışmalarınız kendine özgü karakteristik bir görsel dile sahip. Bu görsel dilin ortaya çıkış süreci nasıldı? Cam sanatçısı olma serüveninden bahsedebilir misiniz?
Daha önce de söylediğim gibi, geleneksel olarak başkentin birkaç saat güneyindeki bir cam fabrikasında eğitim aldım. Çırak olarak başladığımda 16 yaşıma girmek üzereydim ve daha önce cam gibi dikkatimi çeken bir şey görmemiştim. Kısa sürede ustalaşmanın uzun zaman aldığı ortaya çıktı ve sanatsal sesime odaklanmak için daha fazla zamana ve alana ihtiyaç duymadan önce 8 yıl boyunca fabrikanın üretiminde çalıştım. Camı şekillendirmekten ne kadar keyif aldığımı fark ettim ve sanat okulu sırasındaki hedefim, hiçbir şeyin imkansız olmadığı, sadece bunu yapmanın doğru yolunu bulmanız gerektiği yaklaşımıyla, bunu kendi hikayelerimi anlatmak için kullanmanın bir yolunu bulmaktı.
Cam sanatında kullanılan formlar ve teknikler, genellikle sanatçının hayal gücü ve ilham kaynaklarına dayanıyor. Sizin cam sanatınızda ilham kaynağınız nedir ve bu kaynağın sizin sanatınıza nasıl bir yön verdiğini düşünüyorsunuz? Bize biraz çalışmalarınızda kullandığınız formların hikayesini anlatır mısınız?
Her zaman sıradan olanla ilgilenmişimdir. Daha doğrusu, gündelik hayatın içinde düşünmeden yer alan güzel şiirsellikle. Bunları heykelde yakalamaya, kendimin ve başkalarının hikayelerini anlatmaya, gerçeküstü/çağdaş bir ortamda çoklu yorumlara açık hale getirmeye çalışıyorum. Martin Janecky veya Karen Willenbrink gibi son derece teknik cam üreticilerinden her zaman etkilenmişimdir, ancak son zamanlarda ilham konusunda biraz daha dağınık olduğumu düşünüyorum. Bir süredir aklımda olan bazı favoriler heykeltıraş Natalie Djurberg, Basquiat, Schiele ve Sottsass.
Cam malzemesinin sınırlayıcı doğasıyla nasıl başa çıkıyorsunuz? Cam sanatında estetik ve teknik arasındaki dengeyi sağlamak için nasıl bir yaklaşım benimsiyorsunuz?
Yıllardır bununla mücadele ediyorum ve bir sanatçı ya da cam üreticisi olarak baktığımda farklı düşünüyorum. Birlikte çalışacak iyi bir ekibiniz olduğu sürece her şey mümkün, çünkü cam her zaman bir ekip işidir. Ayrıca, bir şeylerin mükemmel simetrik ve düzgün olmamasını tercih ettiğimi de kabul ettim, ne yapmak istediğini dinlemez ve sadece zorlarsanız, işte çok fazla jest ve denge kaçırırsınız. Yaptığım şeylerin çoğu oldukça karmaşık, ancak iş teknikten daha önemli, teknik hem temel hem de bir zincir.
Üretim sürecinizden biraz bahsedebilir misiniz? Analog ve dijital tekniklerin hangisine daha yakınsınız?
Korkarım ben çok analog biriyim. Yakın zamanda eğitim aldığım fabrikadan kalma eski pres kalıplarıyla çalışmış olsam da neredeyse her şeyi elle yapıyorum ve bu da en fazla dijital olabiliyor. Yine de, bunları her zaman yeniden işliyorum veya elle şekillendirilmiş bileşenlerle birleştiriyorum, böylece elimin izi mevcut oluyor. Bazı nedenlerden dolayı, genellikle bir heykelin tüm yüzeyiyle ellerimle uğraşmak istiyorum (tabii ki aletlerle, çünkü cam inanılmaz derecede sıcak).
Bugüne kadarki çalışmalarınız arasında sizi en çok heyecanlandıran eseriniz hangisiydi?
Bu gerçekten de günden güne değişiyor. Ancak Ağustos ortasında Stockholm'deki Galleri Glas'da ilk kez sergilenecek olan son çalışmalarım hakkında kendimi çok iyi hissediyorum. Bu seride, cam fabrikasındaki önceki ustalarım tarafından yapılan "Found Objects" ve çok fazla hayal gücüne sahip bileşenleri, üst düzey biçim ve renkle birleştirdim. Oldukça üst düzey.
Bu alanda ya da farklı disiplinlerde çalışmalarını merakla takip ettiğiniz isimler kimler?
Son zamanlarda Baku Takahashi adında bir cam sanatçısına oldukça takıntılıyım. Camda inanılmaz grafiksel işler yapıyor ve bunlara bayılıyorum. Megan Steljes'in cam ve neon ile gelişimini takip etmek de her zaman eğlenceli olmuştur.
Gelecek için heyecanlı mısınız? Planlarınızda neler var?
Her zaman, evet! Galleri Glas'daki solo sergim Lost & Found 17 Ağustos'ta açılıyor ve şu anda bitmek üzere. Bunun iş için yeni bir adım olduğunu hissediyorum ve Avrupa'da yaklaşan bazı etkinlikler için onunla çalışmaya devam etmeyi dört gözle bekliyorum.
