top of page
Onur Çoban

Buse Kıral | Multidisipliner Tasarımcı & Studio Écrire



Dijital çağda doğan Y ve Z kuşaklarını analog kültürle temas kurmaya teşvik etmeyi amaçlayan tasarım ve baskı stüdyosu Studio Écrire kurucusu ve multidisipliner tasarımcı Buse Kıral ile çalışmaları ve Studio Écrire üzerine sohbet ettik.


Buse Kıral kimdir? Kısaca kendinden bahsedebilir misin?

1992, Bursa doğumluyum. Çok küçük yaşlarda teyzemin hediye ettiği fotoğraf makinesi ile başladı tüm hikaye. Lise yıllarımda bir sene süren fotoğraf eğitimi ile birlikte Bursa Mimarlar Odası’nda temel resim eğitimi aldım. 2015 yılında Kadir Has Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde (VCD&RTS) lisans eğitimimi tamamladım. 2014 yılında da Art Direktör pozisyonunda kariyer yolculuğum başlamıştı. Şu an multidisipliner tasarımcı kimliğime ek olarak, birçok lokal ve global markanın kreatif direktörlüğünü üstleniyorum. Aynı anda farklı projelerin tasarım süreçlerine adapte olabilmek ve her bir markayı karakterize edebilmek benim için oldukça efektif bir yolculuk. Sanat ve tasarım pratiğimi, çok küçük yaşlardan itibaren farklı kavramları tasarım disiplinleriyle harmanlayabilmeme borçluyum.

Studio Écrire markasını kurma sürecinden başlayalım dilersen. Analog tasarımları dijital çağda doğan nesiller için birer arzu nesnesine dönüştürüyorsun. Kendi markanı kurma fikri nasıl ortaya çıktı?

Başlangıç noktası sonsuz üretim merakım ve analog kültüre duyduğum ilgi. Malzeme, doku, alternatif deneyim alanlarını keşfetmek her zaman ilgimi çekmişti. Yazmak, çizmek; kurduğum hayallerin gerçekleşmesi için sanki ilk adım olarak hissettirmiştir hep. Bu bağlamda küçük yaşlarımdan itibaren en yakın arkadaşım kalemim ve kağıdım olmuştur. Üniversite dönemimde ziyaret ettiğim ülkelerde dikkatimi çeken baskı stüdyolarının tasarım ve ürünleri ele alış disiplinleri de en büyük ilhamlarımdan biri diyebilirim.


 

"Tasarımlarımı analog üretim tekniklerini kullanarak, yenilikçi materyaller ile erişilebilir kılmaktan keyif alıyorum."


 


Estetik ve işlevselliği bir araya getirdiğin üretim pratiğinde sanatsal yaklaşımın bu sürece ne zaman dahil oluyor?

Doğru bilginin doğru metot ile birleşimine, uygulama biçimi ve gelişim sürecine takıntılıyım. Studio Écrire de multidisipliner bakış açısından doğan bir bebek. Temelinde Bauhaus ve Futurism akımlarından ilham alıyorum. Grafik tasarım, cam, fotoğraf, motion graphic, vb. görsel sanat alanlarında almış olduğum eğitimler ve deneyimlerimin sonucunda yaratmış olduğum oyun alanım. Her bir ürünü tasarlarken yaşadığım estetik kaygı, tatmin hissi, ruhsal bir bütünlük arayışı, deneyim alanları ve arzu nesnesine dönüşme süreci koleksiyonlarımı oluştururken gözettiğim başlıklar. Tasarımlarımı analog üretim tekniklerini kullanarak, yenilikçi materyaller ile erişilebilir kılmaktan keyif alıyorum.


Tasarımlarında kullandığın renk paletleri oldukça dikkat çekici. Renklerin senin için bir tasarımda veya üründe ifade ettiği duygusal veya anlamsal bir dil var mı?

Her renk benim için bir persona demek. Sadece renkler demek de doğru olmaz aslında. Ürünlerimde kullandığım malzemelerin çeşitliliğinde birçok duyuyu harekete geçirmeyi önemsiyorum. Işık, yansımalar, renkler, doku, form… Hepsinin bir bütüne hizmet ettiğine inanıyorum. Yaşam alanlarımızda karakterimize göz kırpan nesneler ve onlarla olan bağımız artık çok daha kuvvetli.

Bu alanda ya da farklı disiplinlerde çalışmalarını merakla takip ettiğin isimler kimler?

Alex Gamsu Jenkins, Rafal Dominik, Polly Nor, Joan Cornella sevdiğim sanatçılardan bazıları. Dots Studio ve Misc Store’da ilgimi çeken baskı stüdyoları arasında yerini alıyor.