top of page

Burak Tozkoparan | İllüstratör


"Dynamic"

Wunderman Thompson reklam ajansında Head of Art olarak pratiğini sürdüren ve şu ana kadar birçok küresel marka için üretimler gerçekleştiren illüstratör Burak Tozkoparan ile çalışmaları ve üretim pratiği üzerine sohbet ettik.


Burak Tozkoparan kimdir? Kısaca kendinden bahsedebilir misin?

1990 İstanbul doğumluyum. Üsküdar’da büyüdüm, mahalle kültürüyle büyüdüğüm için şanslı hissediyorum. Sokağın gerçekliğini ve dinamiklerini seviyorum. İstanbul Aydın Üniversitesi Basım Yayın Teknolojileri bölümünü bitirdikten sonra GSF Grafik Tasarım bölümünden mezun oldum. 12 yıllık bir reklam ajansı geçmişim var, şu anda Wunderman Thompson reklam ajansında Head of Art olarak çalışıyorum ayrıca bağımsız illüstratör olarak kariyerimi devam ettiriyorum. Burak Tozkoparan kimdir? Sorusunun en yeni cevabı, “Teo’nun babası” olmasından büyük mutluyum. Baba olan çizerler listesinin taze üyesiyim.


Çalışmalarında renklerin canlı ve çoklu kullanımı göze çarpıyor. Renklerle ilişkin zamanla nasıl gelişti ve illüstrasyonlarında kullanılan renklerin seçiminde hangi faktörleri göz önünde bulunduruyorsun?

Renk konusu görsel kaliteyi direkt etkileyen önemli bir konu. Kontrast renkleri seviyorum, her çalışmanın dünyasına göre farklı renk kombinasyonları deniyorum. Kullanılan renklerin ne olduğundan ziyade bu bir denge konusu bence, çalıştığım renkler yeterli doygunluğa ulaştığında ikna oluyorum. Kısaca renklerle etkileyiciliği arttırmayı amaçlıyorum ve en iyisini bulmak için mutlaka denemeler yapıyorum.

Üretim sürecinden biraz bahsedebilir misin? Analog ve dijital tekniklerin hangisine daha yakınsın?

Doğduğum yıl üzerinden düşünürsek dijital dünyanın gelişimiyle büyüdüm, tam olarak içine doğdum denilemez. Çok küçük yaşlardan beri geleneksel yöntemlerle kendimi ifade etmeye çalıştım, o yüzden kendimi dijitalde daha yeni hissediyorum. Çizgi kalitesi diye bir gerçek var bunu geliştirmek için gerçek bir kalem ve kağıda ihtiyacımız var. Dijital bir kalem ve ekran bu gerçekliği taklit ederek var oldular. Geleneksel bir altyapı kendini dijitalde tekrar edebilir veya geliştirebilir ama dijital bir altyapı eksik kalır.
Üretim sürecinin taslak aşamasında aslında geleneksel yöntemleri dijitalde taklit ediyorum araştırma çizgileri, taramalar ve yarı bilinçli karalamalar. Çalışmalarımın tümünde olmasa da çoğunda bir görsel espri/fikir arayışında oluyorum, bu orijinallik konusunda samimi bir eğilim oluyor. Görsel sanatların evrensel bir samimiyeti var kandırabilir ama yalan söyleyemez, iyiyse iyidir kötüyse kötü. O yüzden bu samimiyetin ve disiplinin geleneksel yöntemlerde saklandığını düşünüyorum.


Şu ana kadar Adidas, Heinz, Sprite, Boyner ve +1 gibi birçok marka için üretimler yaptın. Tasarım süreci ve çıkan ürün bazında seni en çok heyecanlandıran çalışma hangisiydi?

İllüstrasyonla tasarımı birleştirmeyi seviyorum. Genelde ikisini birleştirdiğim çalışmalarımı daha “ben” buluyorum. Adidas Uncancelled Cup, Boyner / Sneaker art pieces ve +1 / Lansman işlerim favorilerim arasında. Heinz/Is That Heinz işinin de kariyerimde ayrı bir yeri var, bu yıl Cannes Lions’dan dört shortlist ve iki ödülle döndü. Ülkemizden ödülle dönen tek iş olması beni ayrıca gururlandırıyor.

"Adidas Uncancelled Cup"
"Heinz/Is That Heinz"

Bu alanda ya da farklı disiplinlerde çalışmalarını merakla takip ettiğin isimler kimler?

Özellikle takip ettiğim isimlere cevap vermekte zorlanabilirim. Günlük akışta çoğu yerel ve yabancı ismi takip ediyorum. Bazen 3D bir çalışma bazen ufak bir gif beni etkileyebiliyor; çalışma disiplininden ziyade yeni açıları ve dengeleri arıyorum. Son çalışmalarından etkilenip kaydettiğim sanatçılar ise şöyle: Gaston Pacheco, Christopher Luke, Joe Taylor, Lobster Robin, Bakumae, Tania Rivilis.

Gelecek için heyecanlı mısın? Planlarında neler var?

Her yeni çalışmanın bi çoşkusu oluyor, bu üretim sürecinin yakıtı o yüzden gelecek demek yeni üretimler yeni cevaplar demek benim için. Farklı disiplinlerde bir şeyler denemeyi seviyorum, gelecekte geliştirdiğim tarzım üzerinden farklı enstrümanlarla üretim yapacak olmak beni en çok heyecanlandıran şeylerden biri. Plastik sanatlara dahil her disiplinde çalışmalar yapmak istiyorum diyebilirim.


bottom of page