ASUS ile “Tasarımı Hissedin”: Teknolojiyle Doğanın Şiirsel Buluşması
- Onur Çoban
- 7 Nis
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 10 Nis

Fotoğraf: Yağız Genç
ASUS, Milan Design Week 2025 kapsamında Dezeen iş birliğiyle gerçekleştirdiği “Design You Can Feel” sergisiyle teknoloji ve tasarım dünyasında yeni bir kapı aralıyor. 8-13 Nisan tarihleri arasında, Milano’nun kalbinde yer alan tarihi Galleria Meravigli’de gerçekleşen sergi; ziyaretçilerini malzeme, zanaatkârlık ve yapay zekâ kavramları etrafında şekillenen çok duyulu bir keşfe davet ediyor.
Serginin kalbinde ise, deneysel tasarım ve araştırma stüdyosu Studio INI tarafından tasarlanan etkileyici bir enstalasyon yer alıyor. Nassia Inglessis’in kurduğu Studio INI, bu interaktif yerleştirmeyle hem fiziksel hem dijital dünyaların dokusunu sorguluyor. Ziyaretçiler, yüzeylerin hareketle şekil değiştirdiği bu alan sayesinde, tasarımı sadece görsel değil; aynı zamanda bedensel bir deneyim olarak hissediyorlar. Her adımda dönüşen, yaşayan bu strüktür, teknolojinin dokunulabilirliğini yeniden tanımlıyor.
Bu etkileyici atmosferin içinde ASUS’un Zenbook Signature Edition serisi de sahneye çıkıyor. Doğadan ilham alan bu özel edisyonlar, sergideki duyusal deneyimi ileriye taşıyarak, teknolojiyle doğa arasında şiirsel bir köprü kuruyor.

Fotoğraf: Dezeen
Zenbook’un bu özel edisyonları; İzlanda’nın volkanik vadilerinden Türkiye’nin Pamukkale’sine, Ürdün’ün kızıl kumlarına ve Maldivler’in biyolüminesanslı sahillerine kadar uzanan bir görsel ve dokunsal seyahate davet ediyor. Her bir tasarımın ardında sadece bir coğrafya değil, o coğrafyanın ruhu, dokusu ve zaman içindeki dönüşümü var. ASUS, bu dönüşümü teknolojiye entegre ederken, yüzeylerde kullanılan her detayla doğanın dinamizmini cihazlara yansıtıyor.
Özellikle Pamukkale White tasarımı, Türkiye tasarım sahnesi için ayrı bir gurur kaynağı. Mineral zenginlikleriyle bilinen Pamukkale’nin sakin beyaz katmanları, Zenbook’un yüzeyine CNC diamond cut teknolojisiyle işlenerek, taşın ve suyun birlikte yarattığı ahengi yansıtıyor. Bu, yerel değerlerin küresel teknolojiyle nasıl şiirsel bir biçimde buluşabileceğinin etkileyici bir örneği.

Fotoğraflar: Dezeen
ASUS’un bu seride kullandığı Ceraluminum™ teknolojisi, alüminyumun hafifliğini seramiğin dayanıklılığıyla buluşturuyor. Estetik olduğu kadar işlevsel bir yüzey malzemesi sunan bu yenilikçi yapı, aynı zamanda çevreci üretim süreçleriyle geliştiriliyor. Geleneksel kimyasal işlemlerden uzak, yüzde yüz geri dönüştürülebilir ve minimum çevresel etkiyle üretilen bu malzeme, tasarımın geleceğinin yalnızca güzel değil, aynı zamanda sorumlu olması gerektiğini hatırlatıyor.
ASUS’un “Design You Can Feel” sergisi, teknolojiyi sadece bir araç olmaktan çıkarıp duygusal bir bağ kuran objelere dönüştürüyor. Zenbook, ileri mühendisliği sanatla birleştirerek, çağdaş kullanıcıyı hem işlevsel hem de estetik olarak tatmin eden bir deneyime davet ediyor. Harman Kardon imzalı ses sistemi, 3K OLED ekran, akıllı dokunmatik yüzey ve her bir dokunuşta hissedilen özel yüzey yapısı… Hepsi, teknolojik bir ürünün bir sanat objesi gibi hissettirmesi için tasarlanmış. ASUS bu özel serisiyle, sürdürülebilir tasarımın geleceğine yönelik güçlü bir vizyon sunarken, teknoloji dünyasında kalıcı izler bırakmaya devam ediyor.

Fotoğraf: Yağız Genç
Teknoloji firmaları uzun zamandır performans ve estetik arasında denge kurmaya çalışıyor. ASUS, bunu sürdürülebilirlik ilkesiyle de birleştirerek bir adım öteye taşıyor.. Örneğin cihazlarla birlikte gelen taşıma kılıfları, Kvadrat Febrik’in Arda kumaşıyla üretilmiş. Yüzde büyük kısmı yün olan bu kumaş, su tüketimini önemli ölçüde azaltan üretim süreciyle geliştiriliyor. Form, doku ve çevre bilincinin birleşimi bu. Geleceğin tasarımı; hissedilen, anlatılan ve iz bırakan bir tasarım olacak. Zenbook Signature Edition, bu geleceğe açılan pencerelerden yalnızca biri.