top of page
Tuna Mert

The Studio | Derya Geylani & Egemen Kemal Vuruşan


Aynı üretim alanında çalışıp ana malzeme olarak belirledikleri camı farklı teknikler ve kavramlarda ele alan Derya Geylani Vuruşan ve Egemen Kemal Vuruşan ile sanata dair yaklaşımlarının kesişimleri ve buluştukları zeminde yarattıkları kendilerine özgü hikayeleri konuştuk.


Ana malzeme olarak ortak paydada buluşan, işleme yöntemi konusunda farklılaşan iki sanatçısınız. Cama yaklaşımınız yakalamak istediğiniz his ya da formları nasıl etkiliyor?

Ortak malzememiz cam olsa da birbirimizden farklı tekniklerde çalışmak bizi düşünce açısından zenginleştiriyor. Cam alanında birçok teknik mevcut ve bu teknikler her bir tasarım için farklılık gösterebiliyor. Ortak projeler kapsamında, sıcak cam alanında uygulanabilen tasarım kalıp içi şekillendirme tekniği ya da alevle şekillendirme tekniğiyle uyuşmayabiliyor. Bu durum hangi tekniği kullanmamız gerektiği konusunda bizi kritikler yapmaya sevk ediyor. Camın uygulanabilirliği ve sonuçlandırması ile ilgili ben biraz daha pragmatik bir düşüncede kendimi bulurken, Derya içinse bu durum biraz daha romantik bir düşünce halini alarak tatlı bir atışmamız oluşabiliyor.



Cam, kadim olduğu kadar modern de ele alınarak istendiği konu doğrultusunda bükülebiliyor. Bu iki ayrı uca sahip düzlem üzerinde siz eserlerinizi hangi nokta üzerinde konumlandırıyorsunuz?

Binlerce yıllık tarihi olan ve tarihte kullanım amaçlı üretilen camın bugün çağdaş sanatın ana malzemelerinden biri olarak kullanılmasının çok değerli olduğunu düşünüyoruz. Biz de bu noktada yüzyıllardır süregelen geleneksel cam şekillendirme yöntemlerini temelde kullanarak konsept ve hikayelerimizi çağdaş bir yorumla harmanlayıp çeşitli enstelasyon ve uygulamalarla izleyiciyle buluşturmanın çok heyecan verici olduğunu düşünüyoruz.



 

"Çok heyecanlanarak başladığımız bir proje yolculuğu sıcak cam atölyesinde süprizlerle dolu bir şekilde evrilebiliyor. Camın akışkanlığı ve sıcaklığı ile olan mücadelemiz malzemeye karşı olan tutkumuzu daha da perçinlemekte."


 

Doğası gereği üretim süreci içinde planlanan kurgusunun dışında sürpriz sonuçlar veren bir malzemeyle çalışmak pratiğinizi ne ölçüde dönüştürüyor?

Kesinlikle sürpriz sonuçlara hazırlıklı olmak gerektiren bir malzeme. Özellikle sıcak cam diğer malzemelerden farklı olarak yapımı esnasında başlanıp bitirilmesi gereken bir malzemedir. Camda çalışma esnasında koruması gereken malzemenin ihtiyaç duyduğu belirli bir sıcaklık var. Bu sıcaklığın altına düştüğü zaman ‘’camda tansiyon’’ dediğimiz çatlama ve kırılmalar meydana gelebiliyor. Sıcak camın da bir ekip işi olduğu varsayarsak ikimizin de atölye içerisindeki performansının ve isteğinin yüksek olması gerekiyor. Ayrıca bu kadar akışkan ve sıcak bir malzemeyle çalışmak odaklanmayı, hakimiyeti ve en önemlisi sabrımızı büyük oranda geliştiriyor. Aynı zamanda bazen ortaya çıkan bu sürpriz sonuçları artistik anlatımlarda bir araç olarakta kullanabiliyoruz.



Anlatmak istediğiniz hikaye, camın işlenmesi kısmında geçen büyüleyici etaptan nasıl etkileniyor?

Çok heyecanlanarak başladığımız bir proje yolculuğu sıcak cam atölyesinde süprizlerle dolu bir şekilde evrilebiliyor. Camın akışkanlığı ve sıcaklığı ile olan mücadelemiz malzemeye karşı olan tutkumuzu daha da perçinlemekte. Bu durum malzeme içerisinde onu daha fazla keşfetmemize yol açıyor. Her yeni bir tasarım ve projede atölye içerinde yeni rotalara yelken açabiliyoruz. Aslında bu durum cam ile aramızadaki heyecanın hep taze kalmasını sağlıyor ve bizi geliştiriyor. Bahsettiğimiz malzeme aslında o kadar büyüleyici ki çalışma esnasında planladığınız tasarımdan başka bir şey düşünemiyorsunuz.


Aynı atölyenin içinde kendi üretimleriniz üzerine odaklanmanın birbirinizin ilhamlarını beslediği başlıklar neler?

Öncelik sırasına koymak gerekirse; Birlikte yeni yerler keşfetmek, yurt içi ve yurt dışı ziyaretçi sanatçı programlarına katılmak, müze, sergi ve fuarları ziyaret etmek, yeni lezzet durakları keşfetmek.



Ateş ve hava üretim yönteminizin temelindeyken atölyenizde geçirdiğiniz bu süreci sizin adınıza kolaylaştıran Dyson teknolojileri hangileri?

Özellikle sıcak havalarda cam atölyesinde fırınların haricinde camın sıcaklığını koruyabilmek adına propan gazıyla ekstra ısıtmalar yapabiliyoruz. Bunun sonucunda ortamdaki hava kalitesi düşüyor hem de hava sıcaklıkları çok yükselebiliyor. Dolasıyla bu durum performansımızı negatif yönde etkileyebiliyordu. Dyson Purifier Cool Autoreact hava temizleme cihazıyla atölyede kullandığımız andan itibaren büyük oranda hava kalitesinin değiştiğini hissettik. Ayrıca hava kalitesinin haricinde tozlu atölye ortamındaki en önemli yardımcılarımızdan Dyson V15 Detect Absolute oldu. Sürekli bir hareket olan atölyemizde çok pratik bir şekilde toz alma ve temizlik derdini ortadan kaldırdı diyebiliriz.

Cam geri ve ileri dönüştürülerek tekrar kullanılabilir bir materyal. Bu nedenle sanat pratiğimizin özünde sürdürülebilirlik yatıyor. Dyson'ın bu alandaki öncü teknolojileri de Dyson ürünlerini tercih etmemizde önemli bir role sahip.



BASILI EDİSYONLARI KEŞFEDİN

bottom of page