COVID-19 sonrası dönemde insanların nasıl güvenli şekilde bir araya geleceği konusu gündemin en önemli konularından birisi haline geldi. Pandemi öncesi tasarım trend listelerinde başı çeken robotikleşme ve otomasyon, salgın sonrası teknoloji şirketlerinin çalışmalarını hızlandırdığı alanlar oldu. Drone teslimat ve insansız marketler gibi robotik teknolojilerin hızla hayatımıza girmesi gelecek dönemde birçok sektörde köklü değişikliklere sebep olacak. Bu değişikliklerden ilki beklenenden çok daha yakın bir tarihte gerçekleşiyor. 2014 yılında MIT profesörü Carla Ratti tarafından kurulan inovasyon ve tasarım şirketi Carlo Ratti Associati geliştirdiği robotik bar sistemi Makr Shakr, Milano’nun ardından İzlanda’nın ilk robotik barını açtı.
İskandinav içecek şirketi GlacierFire ve Makr Shakr işbirliği ile açılan ICE + FRIES, İzlanda’nın başketinde açıldı. Bu son teknoloji bar, Makr Shakr’ın otomatik kokteyl barmeni Toni’nin son modeli dahil olmak üzere bir dizi gelişmiş teknolojik yeniliği içeriyor. Karantina sonrası yeni normale ilk giren ülkelerden birisi olan İzlanda, bu proje ile otonom bar, restoran ve kafelerin önünü açacak ilk pilot uygulamayı da hayata sokmuş oluyor.
Makr Shakr, Milano’da hizmet veren bir mini şubesi olmasına rağmen ilk kez tam otomatik ve insansız bir bar için kolları sıvadı. Müşteriler içecek ve yemek siparişlerini tabletler aracılığıyla veriyor ve SMS yoluyla onaylıyor. Robotik barmen Toni saatte 150 içecek üretebilme kapasitesine sahip. Müşteriler kendi içeceklerini özelleştirmek için 20.000 tarif arasından seçim yapabiliyor ve bu aynı zamanda daha kişisel bir gastronomi deneyimi sağlıyor. Toni’nin en büyük avantajı temizlik konusunda yüzde yüz güvenilirlik sağlaması. Kokteyller, her servisin ardından dezenfekte edilen robotik kollar tarafından hazırlanıyor. İçecekler tek kullanımlık bardaklarda servis ediliyor ve insanların güvenli bir şekilde alması için doğrudan robotun karşısında uygun bir mesafeden sunuluyor.
Dünyanın en gelişmiş robot restoranı olarak sunulan ICE + FRIES Toni’nin yanı sıra yiyecekler için kullandığı 3D baskı makinelerinden müşterilerin komutlarına cevap veren Aibo ismindeki AI destekli biyonik köpeğe kadar birçok inovatif uygulamayı da bünyesinde barındırıyor. Her masa kendi ruh haline uygun çalma listesini seçebildiği masaya özel bir ses sistemine de sahip. Yaratıcılarının üzerinde durduğu en önemli nokta, müşterilerin kendi deneyimlerini tamamen kontrol edebilmesi.
Bu satırları okurken size uzak gibi görünse de Black Mirror sahnelerini aratmayan bir senenin ardından hizmet sektöründeki değişim, tahmin ettiğinizden de hızlı gelecek. Bu pilot uygulama geleceğin restoran ve otelleri için bir ön izleme sayılabilir. Değişim tahmin edilenden de yakın.
Comments