top of page

Perakendenin Geleceği: Sanal Kaçışlar


The Fabricant

Pandemi sonrası en çok merak edilen konuların başında perakende sektörünün geleceği geliyor. Fiziksel mağazaların hayatta kalıp kalamayacağı Clubhouse odalarında dahi tartışılırken sanal gardıroplar ve ütopik renderler şimdiden tüketicileri alternatif bir perakende dünyasına davet ediyor. Dijital dönüşümün son hız ilerlediği 2021 yılı, dijital teknolojileri hayatımıza entegre derken tasarımcılara da sanal kaçış dünyaları için hayal gücünün sınırlarını zorlama imkanı sağlıyor.


Geleneksel perakende anlayışının ve sistemlerinin çökmeye başladığı bugünlerde, markalar ardı ardına yaratıcı dijital teknolojiler kullanarak özgün ve sıra dışı perakende deneyimleri sunmaya başladı. İşlem sınırlarının ötesine geçen perakende, ürünlerini yeniden canlandırmalarla sanal dünyada sunan yenilikçi markaların atılımlarıyla büyük bir dönüşüm içerisinde. Sanal moda evi The Fabricant, yalnızca dijital olarak var olan benzersiz tasarımları piyasaya sürdü. Bu tasarımlar, 3D modelleme yazılımları kullanarak, müşterilerin avatarlarının sosyal medya veya oyun gibi dijital ortamlarda giymeleri için üretiliyor. Tasarımlarını galaksiler arası araziler ve pembe kumlu çöller gibi hayali ortamlarda sunan marka, gerçek insanların dijital avatarlarını giydiren ilk marka olarak perakende sektöründe geldiğimiz dijital dönüşüm ne noktada olduğunu açıkça gözler önüne seriyor.


The Fabricant x Puma

Mart 2020'de, Şangay merkezli dijital platform Xcommons, sanal bir moda şovu için perakendeci ICY ile işbirliğine gitti. İzleyicileri kocaman pembe odalar ve dolambaçlı yeşil yollardan oluşan paralel bir evrene taşıyan proje, sadece perakendede dijitalleşmeyi sağlamıyor aynı zamanda yarattığı fantezi dünyasıyla insanların tüketim duygularına hükmedebiliyor. Tüketici eğilimleri sonucu ortaya çıkan ve kişiselleştirilebilen bu format, geleceğin dijital mağazaları için bir öncü olabilir.


Xcommons ve ICY işbirliği

Yaratıcı üretimlerine sıklıkla yer verdiğimiz ve hayal dünyaları tasarlamada global üne kavuşan render tasarım stüdyosu Reisinger Studio, Terrace North projesinin bir parçası olarak metalik yastık benzeri bir tasarım ve modern akrilik şezlong ile tuhaf bir açık hava yapısı yarattı. Sosyal medyada viral olan bu tasarımlar, şimdiden ön sipariş rekorunu kırmış durumda. Bir başka dijital tasarımcı Charlotte Taylor, minimalist mobilyalar ve ev eşyaları içeren villalar da dahil olmak üzere yumuşak, ütopik sanal alanlarını gerçekleştirmek için bir 3B sanatçı listesiyle işbirliği yapıyor. Sadece moda sektöründe değil mobilya, dekorasyon gibi alanlarda da etkisini gösteren dijital dönüşüm yarattığı bu arzu mekanlarıyla tüketicilerin ürünleri alma eğilimini arttırıyor.


Taylor, Dezeen'e verdiği röportajda, “Kaçış arzusu tüm zamanların en yüksek seviyesinde” diyor. "Bu ütopik ve kurgusal alanlar, tamamen imkansız olsun ya da olmasın, insanların hayal güçlerini ve manzara değişikliği iştahını besliyor." Bu arzu, son birkaç yılda fiziksel perakende dünyasındaki “deneyim mağazası” yükselişini daha da geliştirdi ve bunları dijital uygulamaya çevirdi. Fiziksel ya da dijital olsun geleceğin perakende dünyasında en önemli konsept “deneyim” olmaya devam edecek.


Reisinger Studio Terrace North projesi
Reisinger Studio
Render tasarımcısı Paul Milinski'nin bir markayla işbirliği yaptığı render çalışması

bottom of page