top of page

Modanın Geleceğine Dokunan Bir Retrospektif: Iris Van Herpen


Fotoğraf: Christophe Dellière

Amsterdam merkezli Irıs Van Herpen, melez yaratıkları, fantastik dünya tanrıçalarını, fütüristik kadın vizyonlarını veya mevsime bağlı olarak bunların hepsinin bir kombinasyonunu akla getiren inanılmaz koleksiyonlarıyla tanınıyor. Tasarımları Beyoncé, Lady Gaga, Björk, Tilda Swinton ve Grimes gibi ünlüler tarafından giyildi ve müze koleksiyonlarında da yer buldu. Dünya çapında çok sayıda kurum onun eserlerini topluyor ve Atlanta'daki High Museum of Art ve Toronto'daki Royal Ontario Museum gibi yerlerde retrospektifler düzenlendi. Van Herpen'in evreninde 16 yıllık yaratım olan “Sculpting the Senses” sergisi, binlerce yıllık ilham ve araştırmayı kapsıyor. Sculpting the Senses, 29 Nisan tarihine kadar Paris'teki Musée des Arts Décoratifs'te ziyarete açık olacak.


Sensory Seas Elbise ve Hydrozoa Elbise | Sensory Seas Koleksiyonu (2020). Fotoğraf: David Uzochukwu


Gözler için bir şölen niteliğindeki sergi, ziyaretçilere Van Herpen'in aynı anda hem karmaşık hem de yenilikçi bir şekilde cömert olan malzeme deneylerine hayranlık duyma fırsatı sunuyor. Özellikle, 2010 yılında dijital olarak basılmış 3D bir elbiseyi sergileyen ilk modacı olan Van Herpen, sentetik olarak tasarlanmış veya organik olarak yetiştirilmiş unsurlar geliştirmek için Philip Beesley, Shelee Carruthers ve Isaïe Bloch gibi mimarlar, sanatçılar ve mühendislerle iş birliği yapıyor. Karmaşıklık Van Herpen'in çalışmalarının temelini oluşturduğundan, bu sergi onun yöntemlerini ve motivasyonlarını anlamak için nadir bir fırsat sunuyor. 



"Tasarım sürecim son derece saf ve basit; öyle ki karanlık anlardan hayal ve umut anlarına kadar uzanabiliyor. Sergide bunun gerçekten mevcut olduğunu ve insanların benim kim olduğuma çok yaklaşabileceklerini düşünüyorum."



"Yeni Doğa odası," Van Herpen'in yaşamın kökeni ile ilgili süregelen merakını araştırıyor.


Shift Souls (2019) koleksiyonundan Kim Keever ile birlikte yapılan Cosmica elbise. Fotoğraf: Warren du Preez ve Nick Thornton Jones


Küratörlüğünü Cloé Pitiot ve asistan küratör Louise Curtis'in üstlendiği sergi, Van Herpen'in görsel diline uygun dokuz temadan oluşuyor: İskeletsel Bedenlenme, Büyüme Sistemleri, Yeni Doğa, Sinestezi ve Korku Mitolojisi... Her biri, Studio Nathalie Crinière'in ham, soyulmuş duvarlardan sürükleyici bir merak dolabına uzanan özenli dekorografisiyle zenginleştirilmiş. Araştırma konusunda ise Van Herpen, yaratıcı bir kapasitede olmasa da şu anda yapay zekâ ile deneyler yaptığını açıklıyor. Sergi önümüzdeki Haziran ayında Brisbane'e gittiğinde, ziyaretçiler tarafından sorulan soruları gerçek zamanlı olarak yanıtlayabilecek "A-Iris "i hayata geçirmeyi umuyor.



Fotoğraf 1: Capriole Koleksiyonu'ndan Hypersonic Speed Top (2018). Fotoğraf: Sølve Sundsbø

Fotoğraf 2: Isaie Bloch Capriole Koleksiyonu ile iş birliği içinde yapılan İskelet Elbise (2020). Fotoğraf: Luigi ve Iango


‘Artist Edition’ kitabından görseller


bottom of page