top of page

Willem van Hooff | Tasarımcı & Sanatçı

ree

© Willem van Hoof


Eindhoven doğumlu tasarımcı ve sanatçı Willem van Hooff, malzemelerin ve unutulmuş tekniklerin hikâyelerini gün yüzüne çıkarmayı hedefliyor. 2019’dan beri kendi stüdyosunda ağırlıklı olarak seramik üretse de, ahşap ve metal gibi farklı malzemelerle de deneyler yapıyor. Van Hooff’un işleri, tarihsel formlardan ve insanlığın geçmiş üretim pratiklerinden besleniyor; her objede işlev, estetik ve karakteri bir arada sunmayı amaçlıyor. Çocukken ağaç, taş ve kum üzerinde başlayan hikâye anlatma tutkusu, bugün tasarımlarına hayat veren bir yöntem olarak devam ediyor.


Van Hooff’la, tasarım felsefesini, malzeme seçimini ve üretim sürecini, geçmişten ilham alırken geleceğe dair planlarını konuştuk.

Röportaj: Onur Çoban


Willem van hooff kimdir? Kısaca kendinden bahsedebilir misin? 


Benim adım Willem van Hooff, 1992 doğumlu bir tasarımcı/sanatçıyım, Eindhovenlıyım. Design Academy Eindhoven’da eğitim aldım ve 2019’dan beri kendi sanat/tasarım stüdyomu yürütüyorum. Çoğunlukla seramikle çalışıyoruz ama yavaş yavaş farklı malzemelerle de tanınmaya başlıyoruz. Kullandığım malzemeler üzerine yazmayı ve hikâyeler anlatmayı seviyorum. Çocukken ağaçlar, taşlar, kumlarla böyle şeyler yapardım, büyüyünce de aynı şekilde devam ettim.


© Willem van Hooff


Tasarım felsefeni nasıl tanımlarsın?

 

Yaratım sürecinin arkasındaki hikâyeler beni her zaman büyülemiştir. Tarihe ve insanlığın özellikle nesneler, yapılar ve malzemeler etrafında gelişmesine ilgi duyuyorum. Örneğin, ben hep en çok çizik ve darbe almış objeleri isterdim; çünkü onlar en çok şeyi atlatmış olurdu. Sonra bu objeler etrafında kendi hikâyelerimi kurardım. İşte o estetiği ve hissi tasarımlarıma taşımak istiyorum. Fikirlerim çoğunlukla insanlığın tarihsel yapılarından doğuyor, sonra bunları yeni bir şekilde uyguluyorum. Bu yıl da ilk sandalyenin 2025 versiyonunu yaptım: “Beam Chair”


Malzeme araştırması yaparken veya yeni projelerinde malzeme seçerken hangi faktörleri göz önünde bulundurursun? Bize biraz çalışmalarındaki malzeme seçimlerinden bahsedebilir misin?


O anda bana yakın olan malzemelere bakarım. Mesela ahşapla çalışmalarım 3 yıl önce başladı. Çünkü kasabamda büyük bir fırtına olmuştu ve birçok ağaç devrilmişti. Ben de bu ağaçlara yeni bir hayat verebilir miyim diye sordum. İşte bu, “Ripped Wood” koleksiyonunun çıkış noktası oldu. Bana verilen tüm ağaçları kullanmaya çalıştım. Hatta mobilya parçalarının ayaklarını bile dallardan yaptım.


© Willem van Hooff


Bize biraz çalışmalarındaki üretim sürecinden bahsedebilir misin?  


Atölyemde çoğunlukla seramiğe odaklanıyorum. Sabır gerektiren bir malzeme ve aslında sabır konusunda çok da iyi değilim. İşte bu yüzden başka malzemelerle de çalışıyor olmak çok güzel. Günün yarısını seramiğe ayırıyoruz, seramikte bekleme süresi olduğunda ise ahşap ya da metalle çalışıyoruz. Genelde iki kişi ve bir stajyerle birlikte çalışıyoruz. Ve sürekli yeni fikirler için zaman ayırmaya, deney yapmaya gayret ediyoruz.


Tasarım süreci ve çıkan ürün bazında bugüne kadar seni en çok heyecanlandıran çalışman hangisiydi?  


“I didn’t do enough” yazılı büyük bir seramik vazo yaptım. Bu, Milano Tasarım Haftası’nda yalnızca erkek sanatçıların katılabildiği bir sergide sunuldu. Tüm sanatçılardan ruh sağlıkları hakkında konuşmaları istendi. Ben de kafamın içindeki o çirkin sesi dinlemeye ve bana ne söylüyorsa yazmaya başladım. Önce metin ortaya çıktı, sonra ne yapacağımı düşündüm. En sonunda da futbolun Şampiyonlar Ligi kupasından (pek çok erkeğin hayran olduğu bir obje) esinlenen bu vazoyu yapmaya karar verdim. Bence bu iş tam anlamıyla bir “daireyi tamamladı.”


ree

© Willem van Hooff


Çalışmalarının arkasındaki ilham kaynaklarından biraz bahsedebilir misin? Bu alanda ya da farklı disiplinlerde merakla takip ettiğin isimler kimler?  


İnternette ya da Instagram’da araştırma yapmayı pek sevmiyorum; çünkü çok fazla şey görüyorsun ve bu seni üretmekten alıkoyuyor. Ama tabii ki ben de yapıyorum. Favori sanatçılarım var elbette: Max Lamb, Jean-Michel Basquiat, Nacho Carbonell (üçünün de Instagram’ı yok bu arada, haha).


Gelecek için heyecanlı mısın? Planlarında neler var? 


Ben aslında geçmiş için daha çok heyecanlanıyorum (haha). Ama evet, gelecek için de heyecanlıyım. Yakında bir teknoloji şirketiyle yepyeni bir iş birliğim olacak. Çok beklenmedik bir kombinasyon olduğu için hem sürpriz hem de heyecan verici oldu. Bazı basit eşyaları yeniden tasarladım: prizler, wi-fi modemler ve daha birçok ev eşyası. Bunlar aslında 2025’te evlerimizde çok önemli, ama genellikle göz önünde olmayan nesneler. Ben bunları çalışan, seramikten yapılmış, evinizde öne çıkarmak isteyeceğiniz sanat objelerine dönüştürdüm. Günlük hayatımızda neredeyse birer “totem” işlevi görüyorlar.



 
 

DERGİLERİ VE DAHA FAZLASINI KEŞFEDİN

Mercado Logo Siyah.png

HAFTALIK TAZE İLHAM BÜLTENİMİZE ULAŞIN

  • Instagram
  • Siyah LinkedIn Simge
  • Siyah Spotify Simgesi
  • Pinterest
  • YouTube

©2021 Mercado'da yayınlanan içeriklerin her hakkı saklıdır.

bottom of page