top of page

Anna Zimmermann | Tasarımcı & Sanatçı

Güncelleme tarihi: 18 Ağu

ree

Vessels of Imperfection ©lHilzensauer


Anna Zimmermann, Viyana merkezli bir tasarımcı ve sanatçı. Obje tasarımı ile heykel arasında kurduğu üretim dili, malzemenin hikâyesiyle kusuru estetik bir değere dönüştürüyor. Kurucusu olduğu Feminist Welding Club aracılığıyla, kaynak işinin geleneksel olarak erkek egemen bir alanında kadınlara alan açıyor; üretim sürecini hem kolektif bir deneyime hem de görünmeyen sınırların sorgulandığı bir zemine taşıyor. Çalışmalarında, kimin hangi alanlara erişebildiği ya da kimlerin bu alanlardan dışlandığı sorusundan yola çıkarak; yalnızca nesnelerin nasıl üretildiğini değil, bilgilerin nasıl aktarıldığını ve nasıl korunduğunu da yeniden düşünmeye çağırıyor. Geleneksel zanaatkârlık ile deneysel müdahalenin buluştuğu işleri, estetikten çok daha fazlasını — toplumsal ve politik bir tartışma alanını — görünür kılıyor.


Zimmermann’la sezgisel üretim biçimini, kusurla kurduğu yaratıcı ilişkiyi, Vessels of Imperfection serisini ve geleceğe dair planlarını konuştuk.

Röportaj: Onur Çoban


ree

Anna Zimmermann kimdir? Kısaca kendinden bahsedebilir misin?


Ben Anna Zimmermann, Viyana merkezli, obje tasarımı ve heykel kesişiminde çalışan bir tasarımcıyım. Çalışmalarım malzeme odaklı; çoğunlukla kusuru, dengeyi ve oyunsu deneyleri kucaklar. Geçmişim ürün tasarımı, grafik tasarım, fotoğrafçılık ve sanat yönetimi alanlarını kapsıyor. Bu da bana işlerime farklı açılardan yaklaşma ve etraflarında güçlü anlatılar oluşturma imkânı tanıyor.



Malzeme araştırması yaparken veya yeni projelerinde malzeme seçerken hangi faktörleri göz önünde bulundurursun? Bize biraz çalışmalarındaki malzeme seçimlerinden bahsedebilir misin?


Çoğu zaman işe doğrudan malzemenin kendisinden, onun özelliklerinden, tarihinden ve kültürel çağrışımlarından başlıyorum; nihai formu bundan sonra tanımlıyorum. Şu anki odağım metal, özellikle de kendi kendime kaynak yapmayı öğrendiğim alüminyum. Metali seviyorum çünkü hata tolere edici bir yapısı var; zımparalayabilir, kaynak yapabilir, parlatabilir ve sonsuz kez onarabilirsiniz. Zanaatkârlar veya geleneksel atölyelerle iş birliği yapmak da benim için büyük rol oynuyor; onların tekniklerini öğrenip sonra bunları uyarlayarak ya da dönüştürerek yeni bir şey yaratabiliyorum. Geleneksel beceri ile deneysel müdahale arasındaki bu diyalog, çalışmayı daima taze tutuyor.


Process Vessel ©Anna Zimmerman



“Tasarım felsefem sezgiye, deneye ve malzemelere duyduğum derin saygıya dayanıyor. Beklenmeyene alan tanımaya ve kusuru yaratıcı sürecin vazgeçilmez bir parçası olarak görmeye inanıyorum. Yapma ile düşünme, el işçiliği ile kavramsal yansıma arasında bir denge kurmayı hedefliyorum. Estetiğin altında çoğunlukla toplumsal bir katman var—işlerimin birçoğu, zanaatta toplumsal cinsiyet eşitliği veya hızlı, kitlesel üretim dünyasında geleneksel tekniklerin değeri gibi konularla ilişki kuruyor.”



Feminist Welding Club’u, kadınlar için yargılamadan, birlikte öğrenmeye açık bir alan yaratmak amacıyla kurduğunu söylüyorsun. Bu kolektif pratiğin senin tasarım yaklaşımını nasıl etkilediğini ve metal işçiliğini feminist bir ifade biçimine dönüştürme sürecini biraz anlatabilir misin?


Feminist Welding Club’u, erkek egemen atölyelere girme konusundaki kendi çekincemden ve metal işçiliğinde hâlâ var olan engelleri sorgulama isteğimden yola çıkarak kurdum. Başta kaynak yapmayı öğrenmeye yönelik kişisel bir çabayla başlayan bu süreç, zamanla kolektif bir pratiğe dönüştü; çünkü çevremdeki pek çok kadın da kaynak yapmak istiyordu ancak bu alanlarda kendilerini hiçbir zaman hoş karşılanmış hissetmemişlerdi.


Birlikte çalışmak, tasarım yaklaşımımı kökten dönüştürdü. Kaynak burada yalnızca teknik bir beceri değil; hataların, denemelerin ve keşiflerin benimsendiği ortak bir performansa dönüşüyor. Kulüp, öğrenmeyle üretim arasındaki sınırı bulanıklaştırıyor ve bana kolektif üretimin ne kadar güçlü bir enerji ve yaratıcılık taşıdığını gösterdi. Aynı zamanda, kendi pratiğim için de sürekli bir ilham kaynağı hâline geldi; bana deneme ve oyun alanı açtı.


Feminist Welding Club ©Anna Zimmerman


Bu dayanışma, güçlenme ve karşılıklı destek alışverişi artık tüm pratiğime işlemiş durumda. Benim için kaynak, feminist bir ifade biçimine semboller ekleyerek değil; erişim ve ortak üretim alanları yaratarak dönüştü.


Bize biraz çalışmalarındaki üretim sürecinden bahsedebilir misin?  


Sürecim daha çok sezgisel. Çoğu zaman bir gözlemle, toplumsal bir temayla veya keşfetmek istediğim bir malzemeyle başlarım. Buradan, test etme, başarısız olma ve yeniden çalışma gibi deneme sürecine geçerim; ta ki doğru yön ortaya çıkana kadar. Bazı işlerde yapma eyleminin kendisi görünür hâle gelir ve nihai parçanın ayrılmaz bir parçası olur; üretim böylece performatif ve anlatısal bir unsur hâline gelir.


Feminist Welding Club ©Anna Zimmermann


Tasarım süreci ve çıkan ürün bazında bugüne kadar seni en çok heyecanlandıran çalışman hangisiydi?  


En heyecan verici projelerimden biri Vessels of Imperfection oldu. Bu döküm alüminyum kap koleksiyonu, kum döküm süreci sırasında doğal olarak ortaya çıkan dikişler, fazla malzeme ve düzensiz yüzeyler gibi “kusur” olarak adlandırılan unsurları kucaklıyor ve bunları belirleyici tasarım özelliklerine dönüştürüyor. Viyanalı zanaatkâr Martin Petermann ile dokuz ay süren iş birliği boyunca, geleneksel döküm yöntemlerini sorguladık, yeni yaklaşımlar denedik ve üretim sürecinin izlerini bilinçli olarak koruduk. Benim için bu proje, geleneksel zanaatkârlık ile sezgisel, süreç odaklı bir tasarım yaklaşımının uyumlu bir birleşimini temsil ediyor; burada kusur, merkezî bir estetik unsur hâline geliyor.


Vessels @mariaritsch


Çalışmalarının arkasındaki ilham kaynaklarından biraz bahsedebilir misin? Bu alanda ya da farklı disiplinlerde merakla takip ettiğin isimler kimler?  


Beni çeşitlilik ilhamlandırıyor: yeni insanlar, yeni meydan okumalar ve konfor alanımın dışına çıkmak. Viyana’daki geleneksel atölyeler gibi zanaatkârlık mekânları beni derinden etkiliyor; aynı şekilde, düşünmeye ve “hiçbir şey yapmamaya” ayrılan zaman da yeni fikirlerin ortaya çıkmasını sağlıyor. Şu sıralar ilgiyle takip ettiğim sanatçı ve tasarımcılar arasında Kim Lim, Eileen Gray ve Enzo Mari var.


Gelecek için heyecanlı mısın? Planlarında neler var? 


Evet! Feminist Welding Club ile yakında gerçekleşecek bir sergiye hazırlanıyorum; burada üretim sürecimiz galeride canlı olarak ortaya çıkacak. Aynı zamanda yeni işler üzerinde çalışıyorum ve kısa süre önce daha büyük bir atölyeye taşındım; bu da daha büyük ölçekte çalışmaya ve daha önce deneyemediğim teknikleri keşfetmeye imkân tanıyor.



 
 

DERGİLERİ VE DAHA FAZLASINI KEŞFEDİN

Mercado Logo Siyah.png

HAFTALIK TAZE İLHAM BÜLTENİMİZE ULAŞIN

  • Instagram
  • Siyah LinkedIn Simge
  • Siyah Spotify Simgesi
  • Pinterest
  • YouTube

©2021 Mercado'da yayınlanan içeriklerin her hakkı saklıdır.

bottom of page