top of page

Alina Rotzinger | Sanatçı

Transfera, Alina Rotzinger ©


Berlin merkezli sanatçı ve tasarımcı Alina Rotzinger’in dünyası, doğayla teknolojinin, şiddetle dinginliğin, işlevle duygunun arasında kurduğu gerilimli dengelerden besleniyor. Meksika’nın Quintana Roo bölgesindeki ormanlarda doğup büyüyen Alina, çocukluk yıllarını vahşi doğanın ham sistemleri — güzellik, şiddet, içsel kodlar — ile çevrili bir ortamda geçirmiş. Bir yanda mağara dalgıcı babasının yüksek teknolojiyle dolu atölyesi, diğer yanda film çeken ve resim yapan bir anne; Alina’nın üretim pratiği de bu iki uç arasında şekillenmiş. Koni formuna olan takıntısıyla tanınan sanatçı, “neredeyse işlevsiz” görünen bu sivri formu tekrar tekrar kullanarak hem mobilya hem de heykel ve enstalasyonlar üretiyor. 


Alina ile çalışmaları ve üretim pratiği üzerine sohbet ettik. 

Röportaj: Onur Çoban


Alina Rotzinger kimdir? Kısaca kendinden bahsedebilir misin? 


Doğanın ham sistemleriyle çevrili bir ortamda büyüdüm: güzellik, şiddet, kodlar. Ailem, yaşamlarını orada kurmak üzere Meksika'nın güneyindeki ormana taşındı. Ben de çok besleyici bir ortamda doğup büyüdüm, ama teknolojiden hiç kopmadım. Babam, mağara dalgıcıydı ve bu alanda bir işi vardı; evde sürekli ekipman ve teknoloji olurdu. Ben de bunlarla büyüdüm. Aynı zamanda ben de sertifikalı bir mağara dalgıcıyım.


Alina Rotzinger ©


“Tehlikeli gibi görünen ama öyle olmayı seçmeyen nesnelere hep takıntılı oldum. Dikenler, dişler, bıçaklar, Ceiba ağaçları... Bu gerilim benim için çok şey ifade ediyor. İşlerim de bu sürtüşmede var oluyor: tehdit yüklü bir durağanlık.”



Şu anda Berlin’de yaşıyorum; ağırlığı, zarafeti ve keskinliği olan mobilyalar, heykeller ve enstalasyonlar üretiyorum. Konik form, zamanla sanatçı kimliğimin bir parçası haline geldi. Sivri, minimal, neredeyse işlevsiz. Onu tekrar tekrar üretip, sonunda konuşmasını sağlıyorum.


Tasarım felsefeni nasıl tanımlarsın? 


Bir sanatçı arkadaşım bir keresinde işlerime “Soft Sado” demişti ve bence tam isabetti. Bu tanımı çok sevdim. Ben yalnızca işleve ya da güzelliğe ilgi duymuyorum. Beni cezbeden şey; kendini tutma, takıntı ve kontrol. Bence işlerim de bunu talep ediyor. Delip geçebilirler ya da baştan çıkarabilirler — ya da ikisini birden yapabilirler. Duyguyu ortaya çıkarmak için tekrar yöntemini kullanıyorum. Genellikle bir tür şiddet var ama bu şiddet bastırılmış, yumuşatılmış ve sessiz hale getirilmiştir.


Light Needle & Installation for RARA Residency, Alina Rotzinger ©


Malzeme araştırması yaparken veya yeni projelerinde malzeme seçerken hangi faktörleri göz önünde bulundurursun? Bize biraz çalışmalarındaki malzeme seçimlerinden bahsedebilir misin?  


Fikirlerime uygun malzemeleri seçiyorum, ama inatçı biriyim. Kafamda bir işin nasıl görüneceğini net bir şekilde görüyorum ve tam da öyle olmasını istiyorum. Bazen malzeme buna direniyor. Bazen onu istediğim hale getirmek için gerçekten zorlanıyorum. Ama bu mücadeleyi seviyorum. Aynı zamanda malzemelere derin bir saygım var. Onları asla örtmem ya da gizlemem. Oldukları gibi görünmelerini istiyorum: şeffaf, orada, varlıklarıyla. Bu yüzden malzeme kalitesi benim için çok önemli.



“CNC makineleri, robot kolları ve teknolojik üretim süreçlerine bayılıyorum. Son dokunuşlar, renderlar ya da bazı montajlar bazen 3D üzerinden ilerliyor, ama yaptığım işlerin çoğu geleneksel yöntemlerle üretiliyor: ahşap, metal, lake. Açıkçası, uçlarda yaşamayı sevdiğimi düşünüyorum. Ya tamamen dokunsal çalışıyorum ya da tamamen teknolojik. Ortası yok.”


Tasarım süreci ve çıkan ürün bazında bugüne kadar seni en çok heyecanlandıran çalışman hangisiydi?  


Kesinlikle Transfera — reçine küreler ve dikenli oturma bankı. Bu proje, her günüyle başlı başına bir öğrenme süreciydi. Yapısal olarak, teknik olarak ve duygusal olarak. Ama bence bu, sonuca da yansıyor. O enerji içinde duruyor.


İkinci sırada ise yaptığım modüler mermer heykel geliyor. Mükemmel şekilde oturan piramit formlar — bu kadar tatmin edici bir şey olamaz. Biz mermeri zaten çok seviyoruz.


Transfera & Corona Modular, Alina Rotzinger ©


Çalışmalarının arkasındaki ilham kaynaklarından biraz bahsedebilir misin? Bu alanda ya da farklı disiplinlerde merakla takip ettiğin isimler kimler?  


Benim asıl ilham kaynağım doğada gözlemlediğim şeyler: mekanizmalar, etkileşimler, denge. Sonra zihnimde senaryolar ya da odalar hayal ediyorum — içinde oturup ölümü izlediğim ya da onun temsil edildiği yerler. Üzerinde oturduğum bankı ben tasarlıyorum ve gerçeğe dönüştürüyorum. Transfera bankının ardındaki fikir buydu.


Hayranlıkla takip ettiğim sanatçı ve tasarımcılar ise çok fazla. Şu sıralar özellikle Anna Uddenberg’e fazlasıyla ilgi duyuyorum. Tasarımda ise Pierre Paulin — Dune Sofa'ya resmen aşığım.


Gelecek için heyecanlı mısın? Planlarında neler var? 


Evet, gelecekle ilgili fazlasıyla heyecanlıyım. Daha büyük ölçekli işler, enstalasyonlar yapmak istiyorum. İş birliklerine, yeni malzemelere, yeni araçlara ve yeni mekânlara tamamen açığım. Yapmak istediğim çok şey var.



DERGİLERİ VE DAHA FAZLASINI KEŞFEDİN

Mercado Logo Siyah.png

HAFTALIK TAZE İLHAM BÜLTENİMİZE ULAŞIN

  • Instagram
  • Siyah LinkedIn Simge
  • Siyah Spotify Simgesi
  • Pinterest
  • YouTube

©2021 Mercado'da yayınlanan içeriklerin her hakkı saklıdır.

bottom of page