Mina Gürsel Tabanlıoğlu ve Esra Önel ile kurucuları oldukları sanat oluşumu I ME CE ve oluşumun gelecek projeleri üzerine sohbet ettik.
I ME CE oluşumuyla başlayalım sohbetimize dilerseniz. Bir sanat deneyi olarak tanımladığınız I ME CE’yi anlatabilir misiniz?
I ME CE, Ekim 2019’da “bir olay ve bir deney” olarak tanımlanan I ME CE 1.0 ile hayata geçen, sanatı odağına alan tartışmalara, tanışmalara ve buluşmalara olanak sağlayan etkinlikler düzenleyen ve çıktılarıyla süreç odaklı sergiler açan bir oluşum. Anadolu’da yıllardır var olan ortak amaca hizmet etme usulünü teşvik eder. Bu gelenekten ilhamla konsept yaratır, fikir geliştirir, sanatçılarla çalışır ve yaratıcı sürecin engellere takılmadan işlemesine destek olur. I ME CE kendini küratör veya sanatçı olarak tanımlamaz. Bir usul ve yöntem önermesidir ve bu usulün pratiği içerisinde I ME CE pek çok role bürünür.
I ME CE oluşumunun kurucuları Mina Gürsel Tabanlıoğlu ve Esra Önel
I ME CE bünyesinde farklı disiplinlerdeki 40 sanatçıyı 46 gün boyunca üretimlerini gerçekleştirmek üzere bir araya getirdiğiniz ilk projeniz I ME CE 1.0 oldukça ses getirdi. Bir AVM olarak inşa edilmiş ardından 20 yıl kullanılmamış HUB İstanbul/ Black Out Şişli binasını sanatsal üretimle dönüştürdüğünüz bu proje nasıl ortaya çıktı?
Bir parti yapma fikriyle yola çıktık. Parti öyle bir şey olsun ki sanat ile izleyici arasındaki mesafe kısalsın ve etkileşim, eğlence artsın. Sanatın steril ve aşırı okuma yapılan tarafına uzağız. Diyonisyak tarafına yakınız.
Tanışma, karşılaşma, buluşma gibi meseleler ilgimizi çekiyor. Kurucu ortaklar Mina Gürsel Tabanlıoğlu, Esra Önel ve Efe Göle olarak Cihangir’de bir ofise kapandık. O gün içerisinde imece usulünün sanatta nasıl pratik edilebileceği üzerine çalışmaya karar verdik. Sonrası karşılaştığımız insanlara anlata anlata gelişti ve şekillendi. Pek çok yerde fikrimizi sınadık ve bir karşılığının olduğunu gördük. Harekete geçtik.
I ME CE 1.0’ın devamı olacak mı? Projenin yeni versiyonunda ne tür yenilikler kurguluyorsunuz?
Imece usulü esas aldığımız bir üretim yöntemi ve oluşumun temel taşı olduğu için yaptığımız her çalışmada 1.0’dan unsurlar görmek mümkün. Farklı farklı yöntemlerle bu usulü denemeye devam edeceğiz. Şu an beraber çalıştığımız seramik sanatçısı Lütfullah Genç ile bir açık atölye programımız devam etmekte, yakın zamanda yeni bir sergi açmak üzere hazırlanıyoruz. I ME CE 1.0’da gerçekleşen "Lütfü Bey ile Altın Günü" oldukça ses getiren bir sanat olayı oldu. Bu sergide de sürprizli ve alışılmış sanat kalıplarının dışında şeyler göreceksiniz.
I ME CE'nin son sergisi Lütfü'nün Atölyesi
En son pandemi döneminde DİSKO-19 Sergisi’ni hayata geçirdiniz. Sanatçılar Elçin Arpaçay, Merve Heper ve Emine Sandal’ın da yer aldığı bu sergiyi ve kurgusunu anlatabilir misiniz?
DISKO-19, I ME CE ve sanatçılar Elçin Arpaçay, Merve Heper ve Emine Sandal tarafından öngörülen subjektif bir normalleşme tasarısıdır. Yer yer minyatürden de esinlenerek tasarlanmış bu disko sahnesi, karantinanın her yönden kısıtlayıcı etkisiyle baş etmek üzere gelecek günleri bir mizansen çerçevesinde hayal edebilmek adına kurgulandı.
Son zamanlarda tasarım ve sanat dünyasında sizi en çok heyecanlandıran yenilik/gelişme hangisi?
Meme’lerin sanat eseri olarak satılması. Bunun nedenini olarak karar vericilerin değişmesine bağlayabiliriz.
Farklı disiplinlerden çalışmalarını merakla takip ettiğiniz isimler kimler?
SUPER NORMAL’in ve İhsan Oturmak’ın işlerini takip ediyoruz. L’Imperatrice ve Lalalar’ın müziği ilgimizi çekiyor. David Lynch’in Youtube’daki hava raporunu izliyoruz zaman zaman. Nina Mcneely ve Andres Pachon da merakla takip ettiğimiz isimler arasında var.
I ME CE’nin gelecek planlarında neler var?
I ME CE’yi uzun soluklu bir yapı olarak kurguladık. O yüzden sahip çıktığımız kavramlar gelip geçici değil, aksine ileride üreteceğimiz tüm işlerin bağlamı hakkında sanat kamusuna bir şeyler söylüyor. Kalıcı olma derdinde bir yapı I ME CE. Dünya ve Türkiye’ye dair önemli meseleleri sanat üzerinden ele alırken sıkıcılaşmadan, asla üstenci bir dil kurmadan, en önemlisi kendiyle ve coğrafyası ile barışık bir anlatı kurma hedefinde.
I ME CE 1.0 sürecinde ürettiği işleri oldukça ilham verici bulduğumuz ve bakış açımızın aynı yönde olmasından dolayı birlikte çalıştığımız LÜTFÜ’nün solo sergisinin hazırlık sürecindeyiz. Açılışımız 27 Mayıs.
Mina Gürsel ve Esra Önel olarak her ay farklı konseptler birlikte ürettiğimiz, ortaya çıkan işi de yazıyla destekleyip I ME CE adıyla yayınladığımız bir bölümümüz var FİŞEK'te. Edebiyat ve görsel sanatın kesiştiği bir iş çıkıyor ortaya. Üreten insanlarla birlikte fikir geliştirip, gerçekleştirmek kadar kendi üretimimizi de önemsiyoruz.
