Ceren Arslan Pixel Theory ile Tetris Hafızasını Üç Boyuta Taşıyor
- Onur Çoban

- 22 Eyl
- 2 dakikada okunur

© Ceren Arslan
New York merkezli mekânsal tasarımcı ve mimar Ceren Arslan, Pixel Theory koleksiyonunda pikseli modüler tasarımın yapı taşı olarak ele alıyor. Tetris’in iki boyutlu dünyasından yola çıkarak üç boyutlu, farklı formlarda ve fonksiyonlarda objelere dönüşen koleksiyon; masa lambasından avizeye, yan sehpadan oturma grubuna kadar çeşitlenen parçalarıyla nostaljik oyun estetiğini çağdaş bir sistemle buluşturuyor.
Bize biraz koleksiyonun hikayesinden bahsedebilir misin?
Uzun zamandır mimari ve mekânsal tasarıma odaklıyım ve bu alanlarda görselleştirme benim için önemli bir araç. Hem EXIT için hem de profesyonel alanda yaptığım çalışmalar da hızlı fikir üretimi, detay çalışması, materyal seçkisi için yüksek çözünürlüklü görseller tercih ediyorum. Bunun için dijital araçları daha sanatsal açıdan ele alıyorum ve yaratıcı düşünce sürecimin bir parçası olarak görüyorum. EXIT’in oluşması fikir üretirken üç boyutlu kanvasta düşünmem üzerine oldu zaten.
Pixel Theory’nin ortaya çıkışı çok tesadüf olmadı. Odağım yüksek çözünürlüklü görsellerden, onları oluşturan sisteme kaydı. Bu da EXIT078 - Tetris’i çalışırken ele aldığım, iki boyutta deneyimlediğimiz ve aşina olduğumuz Tetris oyununun üç boyuta geçerek bir mimari mekan olma konseptiyle ortaya çıktı. Bu mekanı tasarlarken oluşturduğum aydınlatma formları bugünkü Pixel Theory koleksiyonunun temelini attı.
© Ceren Arslan
Fikir aslında çok basit. Tetris oyununun da temelini atan piksel, özünde tek bir birimdir, ancak sonsuz kombinasyonlarla birbirinden farklı görseller yaratır. Ben de bu konsepti, modüler tasarımın yapı taşı olarak ele aldım. İki boyuttan üç boyuta geçerek, pikseli farklı formlarda, boyutlarda ve fonksiyonlarda olan ürün formlarına dönüştürdüm.
“Amacım yeni bir mobilya koleksiyonu çıkarmak değildi. Kural bazlı, mimari yönü güçlü bu obje tasarımı konsepti düşünce sürecinin bir parçası olarak ortaya çıktı. Görsellik, mimari ve mantık arasında bir bağ kurarak, katalogdan öte, sonsuz bir şekilde form oluşturabilecek bir seri ortaya çıkarmış oldum. İlk defa EXIT’lerden de alınabilecek “souvenir”ler sunmuş oluyorum.”
© Ceren Arslan
Koleksiyondaki parçaların hikayesi nedir?
Pixel Theory ile nostaljik bir tasarım dili ve duygu ifade etmek istedim. Neslimizin piksel ve düşük çözünürlükle olan ilişkisi, bizde mutlu bir nostalji uyandırıyor. Bu duyguyu hatırlatan bilgisayar oyunlarından ilham alan formları ön plana çıkarmayı seçtim. Tetris, Pac-Man, Snake gibi iki boyutta deneyimlediğimiz oyunları üç boyuta taşıyarak, hepimizin eğlenceyle özdeşleştirdiği formlar bu koleksiyonla evlerimize artı bir değer katabilecek ürünlere dönüştü.
Benim için collectible ürünlerin özgün karakterli olması önemli, çünkü böylece yalnızca objeler olarak değil, yaşanacak mekâna da karakter katabiliyorlar. Ürünleri kural bazlı bir sistemle oluşturdum. 5 cm, 10 cm ve 20 cm ünitelerini kullanarak farklı boyutları farklı ürün tipleriyle özdeşleştirdim. Örneğin, küçük objeler arasında masa lambası; orta boyutlarda avize ve yan sehpa; büyük olanlarda oturma grubu ve lambader gibi fonksiyonel çeşitlilik gösteren birbirinden çeşitli sonsuz sayıda ürünü olabilecek bir koleksiyon oldu Pixel Theory.































































































