Pekin merkezli stüdyo Trace Architecture Office (TAO), Librairie Avant-Garde tarafından yaptırılan Çin'in Nujiang Eyaletindeki Nujiang Grand Canyon Kitabevini tamamladı. Bir çift köşeli beton hacim olarak tasarlanan kitabevi, Gaoligong Dağları'nın tepesinde konumlamdırılmış. 2021 yılında TAO, Librairie Avant-Garde'ın bölgeye yayılma çabalarının bir parçası olarak Nujiang Eyaletinde üç yeni mağaza tasarlamaya davet edildi.
Trace Mimarlık Ofisi (TAO) tasarım ekibi, Nujiang Büyük Kanyon Kitabevi'ni Gaoligong sırtına tünemiş bir Lisu yerleşimi olan Yangpo Köyü'nün girişi boyunca konumlandırıyor. Kuzeybatı Yunnan'a 16. yüzyılın ortalarında göç eden Lisu halkının bölgeyle derin bir kültürel bağı var. Lisuların arbalet ve ok gibi kendilerine özgü aletleri, zorlu araziye uyumlarını simgeleyerek projenin tasarımına ilham verdi.
Kitabevinin köyün kenarında, kanyona bakan konumu, doğal olarak onu uygarlık ve doğa arasında bir sınır olarak konumlandırıyor. Başlangıçta tamamlanmamış bir seyir platformu olan alan, kanyonun panoramik manzarasını sunarak mimarların ileriye doğru uzanan yapı konseptini etkiledi. Binanın asma tasarımı, okuyucuların çevredeki dağların geniş manzaralarına dalmasına olanak tanıyarak bulutların arasında yürüyormuş hissi yaratıyor.
TAO'nun tasarım yaklaşımı, Nujiang Büyük Kanyon Kitabevi'ni çevreleyen ortamla da rezonansa giren çağdaş bir mimari dönüm noktası yaratma zorluğunu ele alıyor. Eğimli çatılı konutları ve dağ sırtı boyunca uzanan organik gelişimiyle Yangpo Köyü, mimarlara yanıt vermeleri için hem doğal hem de kültürel bir bağlam sağladı. Kitabevi, köyün geleneksel formlarına atıfta bulunurken modern bir tasarım dilini benimsiyor ve geçmiş ile bugün arasında bir köprü oluşturuyor.
Binanın geometrisi, Gaoligong Dağları'nın dik yamaçlarını yansıtan eğimli formlarla karakterize ediliyor. Yay kirişi üzerindeki bir oku andıran dinamik şekli, Lisu kültürel totemi olan yaylı tüfekleri yansıtıyor. Dış duvarlardaki çoklu açıklıklar, kanyonun belirli manzaralarını yakalamak için konumlandırılmış ve binayı çevresindeki manzara ile birleştirmiş.
Kitabevi, her biri farklı mekânsal deneyimler sunan üç kattan oluşuyor. Ziyaretçiler yolculuklarına, eğimli bir çatıya sahip yüksek bir kafenin sakin bir atmosfer yarattığı en üst katta başlıyor. Orta kat, dış ortamdan korunma hissi veren ağır beton duvarlarıyla kitapçıya ev sahipliği yapıyor. En alt katta, çatı pencereleriyle aydınlatılan bir tiyatro alanı, performanslar ve toplantılar için sakin bir ortam yaratıyor.
Tiyatronun önemli bir özelliği, günde bir kez açılıp kapanan ve ziyaretçileri hem doğal dünya hem de edebi sanatlarla bağlantı kurmaya davet eden altı metre uzunluğundaki kafur ağacından bir çift kapı. Binanın dış sirkülasyonu kanyonun topografyasını yansıtarak ziyaretçileri dar bir giriş alanından kanyon manzarasının açıklığına yönlendiriyor. Binanın kamusal terasları sürekli açık tutularak hem köylüler hem de ziyaretçiler için ortak bir alan yaratılmış.