Ziyaretçilerini ve çalışanlarını şehrin kaotik yaşamından uzaklaştırmak amacıyla “dinginlik” hissini odağına alan Ulupınar Showroom, son dönemin öne çıkan tasarım ofislerinden Zemberek Design imzası taşıyor. Organik formlu yapı elemanlarıyla oluşturulan akışkan sirkülasyonu ve özel tasarım hareketli mobilya modülleri, sürekli değişen bir mekan algısı yaratıyor ve ziyaretçilere ilham dolu bir iç mekan deneyimi sunuyor.
Köklü tekstil firması Ulupınar Tekstil için tasarlanan mekan, perakende markalarının kreasyonlarını belirleyen tasarımcıları ağırlamak üzere kurgulanmış. Ziyaret için gelen tasarımcılar, sergilenen ürünler arasından seçtikleri parçalarla sezon kreasyonlarını oluşturmak üzere, burada uzun saatler geçirmeleri kurgusu, mekan tasarımının ana hikayesini oluşturuyor. Tasarımcıları odağa alarak, mekanı çalışma ofisleri gibi sahiplenebilecekleri ve farklı çalışma kurgularında ürünleri seçip bir araya getirebilmelerine olanak sağlayacak kullanım alternatifleri yaratmak hedeflenmiş.
Yoğun kent dokusunun bir parçası olan yapının mekân tasarımı ele alınırken, içerisindeki yaşantı ve ziyaretçi deneyiminin her aşamasında, dışarıdaki karmaşanın aksine, “dinginlik” hissinin hâkim olması, önemli kriterlerinden biri olarak belirlenmiş. Bina ana girişinde, adeta showroom alanlarının habercisi niteliğinde, sakin ve yumuşak bir tavır tercih edilmiş. Yapı genelinde, mekanın kullanıcısı ile sirkülasyon ilişkisini, rotasını dikte etmeyen ancak doğal akışı ile yönlendiren eğrisel duvarlarla kurması sağlanmış.
Işık geçirimli panellerle, yapının çevresindeki kent dokusunu ve hızlı zaman algısını dışarıda bırakan bir kabuk oluşturup, tümüyle içe dönük bir kurgu tasarlanmış. Bu içe dönük kurgu içerisinde, hem sabit yapı bileşenleri ile oluşturulan sirkülasyon, hem de tasarlanan hareketli sergi elemanlarındaki “akışkanlık” projenin önemli noktalarından birini temsil ederken, yoğunluk, karmaşıklık gibi kavramların süreçten olabildiğince uzak tutmasına özen gösterilmiş. Tasarım dili ve malzeme kararları, firmanın ürün gamında hissedilen yalın ve zarif dil birliğini yansıtacak şekilde şekillendirilmiş. Mekânı mahallere ayıran tüm düzlemlerdeki eğrisel izler ve renk paletinde seçilen nötr tonlarla, firmanın kimliğindeki “sadelik” ve ürünlerdeki “hafiflik” kavramı ile bütünlük sağlanmış. Sergi modüllerinde pirinç, mermer ve ahşap kullanılarak, el işçiliği ile üretilen detaylar, sergilenen ürünlerin zenginliğin ve özeninin simgesi niteliğinde çeşitlendirilmiş. Oluşturulan kabuk için hedeflenen bütüncüllük; zemin ve tavan yüzeylerinde tercih edilen geleneksel malzemelerle sonlandırılmış.
2000 yılında Mimar Başak Emrence ve Mimar Şafak Emrence tarafından kurulan Zemberek Design, Grandma Akmerkez, Antik Dantel HQ gibi oldukça ses getiren projelere imza attı. Özgün bir tasarım diline sahip olan ofis, kullanıcıyı odağına alan mekan kurguları, bu kurgulara özgü yarattıkları formlar ve materyal tercihleriyle dikkat çekiyor. Yarattıkları farklı iç mekan deneyimleriyle yeni nesil projelere imza atan Zemberek Design adını, ilerleyen dönemde de sıkça duyacağımızdan şüphe yok.
