top of page

Terk Edilmiş Taş Ocaklarında Kültürel Dönüşüm


Fotoğraflar: Wang Ziling

Tasarım stüdyosu DnA Design and Architecture, Çin’in Zhejiang eyaletindeki terk edilmiş taş ocaklarını kültürel alanlara dönüştürdü. Eyaletin güneyinde bulunan terk edilmiş taş ocakları, bölgeyi canlandırma amaçlı yerel halk ve turistler için sosyal ve kültürel mekânlar haline getirildi. Xu Tiantian ve ekibi tarafından yeniden işlevlendirilen dokuz taş ocağı, volkanik kaya oluşumlarının etkileyici manzarasına sahip Xiandu Vadisi’nde yer alıyor.


Dağlık bölge, taşın eskiden el ile oyularak çıkarıldığı 3000'den fazla küçük, kullanılmayan taş ocağına ev sahipliği yapıyor. Pekin merkezli stüdyo, üçü hâlihazırda tamamlanmış olan kazılı ocakların dokuzunu yeniden dönüştürmek için görevlendirildi. Müdahaleler, bölgenin ekolojisini iyileştirmeyi ve kırsal nüfus için yeni ekonomik fırsatlar yaratmayı amaçlıyor. Dönüşümü tamamlanmış olan üç alan kütüphane, performans alanı ve toplanma alanı işlevi görüyor. Bölgedeki zengin kaya yazıtlarından da yararlanan stüdyo, ocakların mevcut karakterini mümkün olduğunca korumaya odaklanmış. Ekibin basit, çok dikkatli müdahaleleri, Çin'in birçok yerinde yaygın hale gelen kırsal alanların "aşırı tasarımı" ile tezat oluşturuyor. Terk edilmiş taş ocaklarının yeniden kullanılması, yerel toplumu bin yıllık tarihi ve mirasıyla yeniden bir araya getiriyor.



Tamamlanmış alanlardan ilki olan Quarry 8, açık bir kütüphaneye dönüştürülmüş. Mevcut taş platformları korunarak çelik ve preslenmiş bambudan yapılmış yeni beton basamaklar ile alan yeniden hayat buluyor. İkinci alan olan Quarry 9, konik ve kavernöz formunun akustik özelliklerinden faydalanılarak performans alanı olarak tasarlanmış. Üçüncü mekân olan Quarry 10, taş ocakçılığı sürecini göstermek için özel bir mekana dönüştürülmüş. Üç alanın tamamında da taş yüzeylerdeki düzensiz şekilleri ve işaretleri vurgulamak için özel aydınlatma tasarımı yapılmış.


Xu Tiantian ve ekibinin taş ocaklarını dönüştürme projelerinin ortak noktası, hepsinin basit araçlarla gerçekleştirilmesi ve müdahalelerin mümkün olduğunca az olması. Bu, bir yandan orijinal karakteri korumayı mümkün kılarken; diğer yandan tasarım, ekosistem için iyileştirmeler getiren sürdürülebilir geleceğe yönelik gelişmeyi teşvik ediyor.



bottom of page