top of page

DİYALOG: Emircan Soksan | Video ve Fotoğraf Sanatçısı



Based İstanbul Dergisi için Beren Saat'e çektiği kısa filmle son dönemde adından söz ettiren video ve fotoğraf sanatçısı Emircan Soksan ile kariyeri ve Komitte üzerine bir sohbet gerçekleştirdik.


1) Kimdir Emircan Soksan?


Merhaba, ben Emircan, uzun bir süredir ben ve ekibim farklı alanlarda görsel ürünler ortaya koyuyoruz. Ayrıca geçtiğimiz yıl yaptığımız işleri ve servisleri çeşitlendirdiğimiz ve bir çatı altında topladığımız kreatif oluşumumuz Komitte’yi kurduk. Şimdilerde beraber çalıştığımız markalara hem kreatif hem de prodüksiyon anlamında destek veriyoruz.

2) Fotoğrafçılık mı video sanatçılığı mı?

Uzun bir süredir profesyonel anlamda video üzerine daha çok odaklansam ve daha çok film / video üretsem de bir sanat olarak fotoğrafçılığın da video sanatının da değerlerini birbirleriyle kıyaslayamam. İkisiyle de sürekli olarak kişisel boyutta ilgileniyorum ve ikisinden de besleniyorum.

3) Şuan üzerinde çalıştığın proje var mı?  

Günümüzdeki pandemi şartlarından dolayı bir çok çekimimiz ileri tarihe ertelendi. Şu an daha çok kreatif ajansımız Komitte ile dijital projeler üretiyoruz. Ayrıca bir yandan da ilk uzaktan çekimli kısa video’muzu çektik.

"Evde Kalma Rehberi", Komitte


4) Mavi ile işbirliğinin kariyerine nasıl bir etkisi oldu?

Mavi ile işbirliğim editoryal işlerden, daha ticari işlere doğru geçişimi sağladı. O dönemde büyük ekiplerle çalışmak, geri bildirimlere göre hareket edip, yaptığım işi geliştirmek konusunda büyük deneyim kazandım. Ayrıca Türkiye’nin en önemli hazır giyim markalarından biriyle çalışmak, şu an yaşadığım ülke Almanya’da da iyi bir referans olarak kariyerimi etkiledi.

5) Ticari işler ile sanatçı kişiliğin arasındaki dengeyi nasıl sağlıyorsun?

Reklam ve ticari işleri yaparken, her zaman kendi perspektifimizi yaptığımız ürüne ekliyoruz. Zaten bizle çalışmak isteyen markalar ve kişiler de genellikle bizim fikrimizle ve deneyimimizle hareket etmek istiyor. Ayrıca zaman buldukça dergilerle yaptığımız editoryal çekimlerde de sanatsal olarak daha özgür oluyoruz. Son 1 yıldır ayrıca Komitte’yi oyun alanımız olarak kullanıp, ticari olmayan film içerikleri üretiyoruz.

6) Barcelona, İstanbul ve Köln arasında bir tercih yapman gerekse?

İstanbul her zaman dönebildiğim, dönünce her seferinde mutlu olduğum evim. İstanbul’un yeri ayrı. Son 1 yıldır Köln’de yaşıyorum. Buradaki hayata alışmam -en çok soğuk havalardan dolayı- biraz uzun sürdü ama artık burada da çok mutluyum. Barselona ise 2 buçuk yıl yaşadığım süre boyunca bir gün bile mutsuz olmadığım şehirdi. Üçü arasında bir tercih yapsam hem deniz etkisinden, hem de yaşam tarzı ve kültüründen dolayı Barselona olurdu. Son 3 yıldır 3 şehirde de neredeyse eşit denecek kadar bulundum. Umarım bu tercihi yapmam gerekmez ve bu üç şehir arasında yaşamaya devam ederim.

Melisa Şenolsun Film, Elle Türkiye



7) Yurt dışında yaşayan Türk bir sanatçı olarak bu durumun avantaj veya dezavantajları var mı?

Önce dezavantajlardan bahsedeyim. Yıllarca Türkiye’de biriktirdiğiniz çevre, rahatça açabildiğiniz kapılar bir anda yok oluyor. Yaptığınız işin niteliğinden çok kimi tanıdığınız da çok önemli. Onun dışında ekip kurmak da başta oldukça zordu. Türk olmak özelinde herhangi bir sorun yaşamadım hiç. Yurt dışında yaşamanın ve sürekli başka ülkelerde bulunmanın avantajı farklı bir vizyon kazanabilmek ve farklı çalışma biçimlerini deneyimleyebilmek. 

8) Ve son olarak, Based İstanbul için Beren Saat ile birlikte çalıştın. Beren ile çalışmak nasıldı?

Türkiye’nin en ikonik oyuncularından biriyle çalışmak tabii ki çok heyecan vericiydi. Çekimden önceki günlerde Beren ve ekibi tüm senaryo konusunda oldukça ilgiliydi ve sürece hakimdi. Çekime geldiğinde filmin hikayesini, anlatmak istediğimiz mesajı zaten çok iyi biliyordu. Haliyle bizim için inanılmaz rahat bir çekim oldu. Ayrıca uzun saatler boyunca sette kaldığımız halde gün sonuna kadar sevecenliğini ve performansını çok iyi korudu. Beren, sahip olduğu başarıyı sonuna kadar hak eden bir sanatçı.

bottom of page