Binlerce yıldır insanlar sadece yemekleri daha lezzetli hale getirmek için değil, aynı zamanda kokusu ve görünümüyle de daha cazip hale getirmek için büyük çabalar sarf etmiştir. Görsel olarak çekici bir spagetti yapmak bir şey ancak bununla birlikte gerçek bir sanat eserine dönüştürmek başka bir konudur.
Söz konusu yemek olduğunda yaratıcı ve lezzetli yemek tasarımlarıyla herkesi etkileyen bir isimle tanıştırmak istiyoruz sizi. Taze İlham'ın konuğu food stylist ve şef İzem Armağan.
Kimdir İzem Armağan?
18 Nisan 1991 yılında İstanbul'da doğdum. University of Wien'deki İngiliz Dili ve Edebiyatı eğitimimin ardından hayallerimi gerçekleştirmek için Londra'ya gittim. Le Cordon Bleu'de "Diplome de Cuisine" ve "Hospitality Management" okudum. Dubai, Viyana gibi dünyanın çeşitli ülkelerinde staj ve çalışma imkanı buldum. 9 senelik uzun bir eğitim ve çalışma hayatımın ardından İstanbul'a döndüm ve döndüğümden beri ülkeme farklı sektörlerde katkı sağlıyorum.
Yemek yapma hikayen nasıl başladı? Aileden gelen bir gelenek mi yoksa sonradan keşfettiğin bir dünya mı?
Çocukken yazları çiftliğe giderdik. Orada toprakla haşır neşir olmak beni çok mutlu ederdi. Sürekli meyveleri toplar, onlardan bir şey hazırlar ve pazarda satardım kardeşimle birlikte. Tabi bu bahsettiğimiz köy pazarı. İnsanlar zamanla bahçemizden çıkan meyveleri ve hasatları beğenmeye başladı. Bu durum hem beni çok mutlu ediyordu hem de bunu daha fazla nasıl geliştirebilirim diye sürekli yeni şeyler deniyordum. Babam ve babaannem ile mutfakta geçirdiğim zamanlar benim için paha biçilemez. Onların da bu mesleği seçmemdeki katkısı çok büyük oldu.
Lezzet mi sunum mu?
Bir insanı görürsünüz, etkilenirsiniz ama keşke ağzını açmasa dersiniz. Karşınızdaki sadece görüntüdür. Lezzeti olmayan iyi sunumlu bir yemek gibi. Bir insanı görürsünüz başta etkilenmezsiniz ancak tanıdıkça hoşlanmaya başlarsınız. Ama ilk izlenimden dolayı her zaman bu tanıma süresine fırsat vermeyiz. Bu yüzden bir insanı önce görüp etkilenip sonra konuştukça sevmeye başlarsanız gerçekten aşık olursunuz. Yani aslında harika bir yemeğin formülü! Lezzetle sunumu birbirinden ayırmak olmaz.
İlhamını yitirdiğin anlarda kendini sıfırlamak için neler yapıyorsun?
Taa en başa dönüyorum ve "Ben ne olmak istiyordum?" sorusunu kendime soruyorum. Ne için bu kadar çabayı verdim? Nereden geldim ve şuan neredeyim? Bu soruları kendime yönelttiğim anda yeniden başlama gücünü buluyorum içimde. Ama sürekli içerik üretebilmek çok zor çünkü insan hep aynı modda kalamıyor. Yayınlayamadığım o kadar tarif ve fotoğraf var ki... Ama işte bir an geliyor ve tekrar üretmeye başlıyorum. O an çok değerli.